12 Şubat 2013 Salı

Neyin Kafası Bu


Biz okurken politize olmayalım diye iktidarların makbul bulmadığı hiçbir yazarı,şairi okutmadılar okullarda.Es kaza adlarını zikretmemiz bile kuşkuyla yaklaşılmasına sebep olurdu.Biz de bol bol aşk şiirleri okuyarak büyüdük.Bu aptal romantikliğimiz,duygusallığımız hep o eğitimcilerin suçu yani: J… 
Şimdi İkinci Yeni pek uygun bulunmamış efendim. Bence Milli Eğitim sadece Türkçe okuma yazma e bir zahmet  de biraz dilbilgisi öğretsin yeter bu coğrafyada diğer insanlarla iletişebilmemize. Şiirdi,romandı neyimize lazım soyut zekayı geliştiren bu edebiyat dersleri.Yazar çizer takımının kime ne faydası olmuş bu zamana kadar;kafa karıştırmaktan başka.Bu dersleri toptan kaldırsınlar müfredattan da artık hep beraber rahatlayalım.Çocuklarımız münasip şeyler mi okuyor düşünmeyelim.Zaten eve gelince de diziler,sosyal medya yeterince oyalıyor onları .Vakitleri kalmaz ellerine bu adamların kitaplarını almaya olur biter.!!


Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
                                                              
              
                                                                   Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
                                                                   Tokluğunu açlığını koydu.
                                                                   Masa da masaymış ha
                                                                   Bana mısın demedi bu kadar yüke
                                                                   Bir iki sallandı durdu
                                                                   Adam ha babam koyuyordu.

                                                                                                 
                                                                                                                       Edip Cansever

6 Şubat 2013 Çarşamba

BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ....

Hala masal okuyanlar elime mum diksinJ
Kitapta yer alan masal ve hikayelerin büyük bölümü Winifred Biggs'in derlediği "The World's Best Stories adlı kitaptan çevrilmiş ve doğu masallarıyla da kapsamı genişletilerek yayımlanmış.
Dünyanın En Güzel Masalları..
İstediğinizde gerçek dünyadan kaçmak için başucunuzdan ayırmayın derim.


5 Şubat 2013 Salı

1Q84

Sonunda beklediğim oldu. Murakami'nin yurtdışında bir kaç cilt basılmasına rağmen bizde ansiklopedi gibi 1086 sayfa basılan tuğla kitabı e-kitap olarak satışa çıktı.Her yerde okunur artık :)

İdefix ve D&R fiyatları 37 TL

3 Şubat 2013 Pazar

LIEBSTER BLOG AWARD


Bloglar arasında dolaşan Liebster Blog Award zincirine Settie sayesinde ben de dahil oldum zira kendi zincirini oluştururken beni de mimlemiş :) Ben sadece onun sorularına cevap verip aynı soruları izniyle başka bir arkadaşa göndereceğim.

Tekrar tekrar okuduğun bir kitap var mı?
Öğrenciyken daha bol vaktim vardı. Bazı kitapları sevdiğimden bazılarını da daha iyi özümsemek için  tekrar okurdum. Shakespeare’in bütün küllüyatını en az 3 kez dönmüşümdir. Bir ara evde 7 tane Böyle Buyurdu Zerdüşt saymıştım. Gittiğim her yerden almışım. Nazım Hikmet, Atilla İlhan, Can Yücel ,Cemal Süreyya ,Pablo Neruda kitapları genelde baş ucumdadır.Sık sık onlardan okumalar yaparım. Şimdi zaman daha değerli, okunacak çok şey var.O yüzden okuduklarıma pek dönemiyorum.

Okuduğun kitaplar ve izlediğin filmler aynı tür mü? Hangisinde neyi tercih ediyorsun?
Ruh halime göre her tür kitabı okuyabilirim. Korku ve gerilim filmlerinden hiç hoşlanmam.

Bir kitabı okumadan fikir sahibi olup, negatif yorum yapıyor musun?
Asla yapmam. Negatif yorumlara da çok aldırış etmem. Beğeni çok subjektif bir kavram.

(Çalışanlara soru) Okumaya nasıl, ne kadar vakit ayırabiliyorsun?
Yatmadan önce en az 50 sayfa okumaya çalışıyorum. Yolculuklarda ise saatlerce okurum.

Özellikle sevdiğin, takip ettiğin bir yayınevi var mı?
Eskiden Tübitak’ın popüler bilim kitapları çok iyiydi. Ben de sıkı bir takipçisiydim. Şimdi özellikle takip ettiğim bir yayınevi yok ama yeni çıkan kitapları takip ettiğim siteler var.

Diyelim ki bir Tardis buldun, uzayda ve zamanda her yere gidebiliyorsun? Nereye, ne zamana gidiyorsun?
Ooo tam benlik. Zaten gezmeyi de hiç sevmem J Valla o bende olduktan sonra her yere ve zamana gider gider gelirim.

İçine/arka kapağına bakmadan yalnızca adını, kapağını vs. beğenip aldığın kitaplar var mı?
Çalışma masaları güzel diye iş kabul eden birine bu soru sorulmaz J Evet kitap da alıyorum.

Astrolojiyi ciddiye alıyor musun? Batıl inançların var mı?
Batıl inancım yok. Astrolojiyi de çok ciddiye almıyorum açıkçası.

Oturup sohbet etmek istediğin yazar/yazarlar var mı?
Halide Edip, Fatma Aliye Topuz, Jane Austen, Atilla İlhan ve Can Yücel ile sohbet etmeyi isterdim.

Kitap okumak için başka işlerinizi iptal ettiğin, arkadaşlarına "gelemem, çok işim var" dediğin oluyor mu?
Başka işlerimi iptal ettiğim çok olmuştur ama arkadaşlarıma çok işim var demezdim genelde onlar evde kitap okuduğumu bilirlerdi. Üniversitedeyken günlerce evden çıkmadan kitap okumuşluğum vardır. Hatta okula giderken yolda okuduğum kitaptan kopamamışsam derse girmez boş bir amfi bulup akşama kadar onu bitirirdim.Şimdi 40-50 sayfa bunların yanında komik kalıyor tabii..

Hayal ettiğin ya da sevdiğin işi yapabiliyor musun? (Öğrenciysen, istediğin bölümde mi okuyorsun?)
Yaptığım işi genel olarak seviyorum. İnsanın sevmediği şeyi yapmaması taraftarıyım.

Eğer cevaplamak isterse ben de bu soruları Hanife'ye gönderiyorum.Aslında kural gereği hakkımdaki 11 gerçeği yazıp 11 soru hazırlayıp 11 kişiye göndermem gerekiyor ama ben burada imdat demek istiyorum :) ve topu Hanife'ye atıyorum....