15 Kasım 2012 Perşembe


Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum
Ne bileyim, bir damlanın böyle deniz olduğunu
Şaştım, mavi bir fal gibi açılınca önümde
Giritli bir ölümüm varmış, bir balıkçı fitil gibi
Patlayacakmış avucunda otuz çubuklu gençliğim
Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mi
Ben ki, o camgöbeği çiçekler açan ağaç
Kırılmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmış
Ne zaman boğulsam böyle yosun kokuyordu ışık
Sabahçı kahvelerde bir çiroz ötüyordu
Ve dalgalarımı geçen o deniz şoförleri
Böyle uyur düşlere bindirmiş gemiler
Uyuklar gibi üstünde mermer masaların
Bir tahta parçasıydım, Osmanlı bir kazadan kalmış
Yüzüyordum, İslam kaptanın ahşap ayağında
Öbür tahtalara öbür insanlara doğru
Cumhurdu mürekkep balığı, simsiyah yüzüyordum
Ne bileyim, bir korkunun böyle destan olduğunu
Ağardım, nişanlayınca gece ve yavrulayan yalnızlık
Ya da ilk insanın doğduğu, öldüğü dağdı Moby Dick
Nefes aldıkça filbahriler köpürüyordu sulardan
Çanlar çalıyor kulaklarımda, yunuslar yarışıyordu
Alyuvarlar, dölkuşları ve rüzgar midyeleri
Dedim, dünya gibi bulut yok dünya üstünde
Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum
Ne bileyim, bir türkünün böyle Veysel olduğunu
Açıldım, çıkmaz bir sokak gibi, kapanınca denizde
                                 
                                                              Can Yücel

İllüstrasyon Erika Kuhn

14 Kasım 2012 Çarşamba

Jeff Fisher


Louis Bernieres ile 2000 yılında Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini ile tanıştık. O dönem Yapı Kredi Yayınları kitabın ilk baskısını yaptığında kapak tasarımını da değiştirmişti.Doğrusu ben Jeff Fisher'in o buram buram Akdeniz kokan harflerin bile elle çizildiği orjinal tasarımı tercih ederdim kütüphanemde.


Melburn doğumlu illüstrasyon sanatçısıyla herhangi bir kitapçıya girdiğinizde karşılaşmamanız neredeyse imkansız. Kendisi Bloomsbury Klasiklerinden ,Jose Saramago'ya,Virginia Woolf'e yüzlerce kitaba kapak tasarlamış.



Fisher Melburn'de Güzel sanatlar/Film ve Animasyon okuduktan sonra çalışmalarına Londra'da devam ediyor.The New Scientist ,The New Worker ,The New York Times ve England's Sunday Times için çalışmalar yapıyor.Liz Calder Soho Square için kapak tasarımcısına ihtiyaç duyduğunda Fisher'in çalışması için "kesinlikle benzersiz ve zamansız" tanımlamasını yapıyor. Böylece Fisher Bloomsbury yayıneviyle de çalışmaya başlıyor
İlk sergisini "Large Painting"ile London Pentagram Gallery 'de açıyor.

Aldığı sayısız ödülün yanında 1996'da AGI'nin (Alliance Graphique Internationale) dünya çapında dikkate değer 300 grafik sanatçısından biri oluyor.
Asıl çıkışını Corelli'nin Mandolini ile yapıyor.Bu kapak onu bir anda tüm dünyada tanınan bir sanatçı yapıyor. Bernières kitap Avrupa'da fenomen olduğunda kapak tasarımı için "kitabımın başarılı olmasında ve tanınmasında  Fisher'in kesinlikle çok etkisi oldu" diyor.
Bugün Fransa'da yaşayan Fisher 'in çalışmaları Singapur'dan, Hongkong'a ,Japonya'ya, Amerika'dan Avrupa'ya pek çok ülkede satılıyor.


Ağırlıklı olarak kitap kapağı ve tasarımlarıyla ilgilense de kendi kitap ve resimlerinden posta pullarına ve posterlere kadar pek çok çalışması var. Hatta Nicholas von der Borch ile sandalye çizip yapıyorlar ve bu çalışmaları da Londra ve Paris galerinde sergiliyorlar.

"Birds" Jeffrey Fisher'in resimlediği 46 kuş portresinden oluşan çalışması

Günümüzde görsellikle kitap satışlarının artırılmaya çalışıldığı bir gerçek. Bu da kocaman bir sektöre hizmet eden sanatçıların varlığını gerektiriyor. Jeffrey Fisher gibi çok tanınan illüstratörler bile zaman zaman bu duruma hizmet etmekten rahatsız. 
Bir röportajında "illüstrasyon şaçma sapan bir iş.Basitçe dev yayın evlerine hizmet ediyorsunuz.Kitabın yayınlamasında pek çok aşama var ve son basamakların birinde de biz varız.Oysa tepedekilere bakın hiç bir şey üretmiyorlar ama inanılmaz kazançlar onların." diyerek aslında pek çok yazarın da şikayet ettiği konuya değiniyor.


Jeffrey Fisher'in diğer çalışmalarını http://www.rileyillustration.com/artists?artist=jeffrey-fisher  ve http://www.centralillustration.com/artists/Jeff-Fisher/ adreslerinden görebilirsiniz.



http://motspluriels.arts.uwa.edu.au/MP1299st.html

12 Kasım 2012 Pazartesi

Çocuk İşçilerin Fotoğrafçısı LEWIS HINE

Lewis Hine şu hepimizin bildiği gökdelen inşaatlarında çalışan işçilerin fotoğraflarıyla ünlü olmadan önce  yıllarca işçi hakları için mücadele vermiş bir fotoğraf sanatçısı. Kendisi 1874 doğumlu bir Amerikalı.
Fotoğrafçı ve sosyolog kimliğini bir arada bulunduran sanatçı Chicago,Colombia ,ve New York Üniversitelerinde  sosyoloji okuduktan sonra öğretmenlik yapmaya ve eğitim materyali olarak da fotoğrafı kullanmaya başlıyor Bu arada Ellis Adasındaki göçmenlerin durumundan çok etkileniyor ve bir sosyolog gözüyle tarihe tanıklık eden binlerce fotoğraf çekiyor. 
New York kentinin girişinde yer alan Ellis Adası'nın Amerikan göç tarihi açısından sembolik anlamı çok yüksek. 1892-1924 yılları arası yirmi milyondan fazla göçmen daha iyi bir yaşam umuduyla Yeni Dünya'ya buradan giriş yapmış. Hine işte bu dönemde oradaki insan manzaralarını fotoğraflarıyla ölümsüzleştirmiş.

Hine fotoğraf aracılığıyla sosyal reformlar gerçekleştirilebileceğine ve insanlarda sosyal bilincin oluşturulabileceğine inanıyordu Öğretmen olarak özellikle çocuk işçi çalıştırılmasına karşı çıkan Hine'yi 1908 yılında Ulusal Çocuk İşçi Komitesi  hem araştırmacı hem de fotoğrafçı olarak işe alır ve ondan bir rapor hazırlamasını ister. Tüm ülkeyi dolaşır ve bu çalışmaları sonucunda çocuk işçilerin fotoğraflarının yer aldığı iki kitap yayınlar. Uzun ve ağır şartlarda çok düşük ücretlere çalışan, kötü evlerde yaşayan, okuma yazma öğrenme şansı bile olmamış bu çocukların yaşam koşullarını ve yaşadıkları zorlukları belgeler.
Hine kendisini yangın görevlisi,sigortacı ,İncil yada kartpostal satıcısı olarak tanıtıp  Lancaster ,Dallas ve Tifton’daki tekstil fabrikalarına girdiğinde boylarından yüksek dokuma makinelerinin üstüne tırmanarak iplik bobinlerini değiştirmek, kumaş artıklarını toplamak gibi işlerde çalışan düzinelerce on yaşın altında çocuk işçiyle karşılaşır. 
Hine çocuk işçilerle kömür madenleri,konserve fabrikaları,cam üfleme atölyeleri gibi daha pek çok alanda karşılaşmış ,zengin yetişkinler için puro saran, saatlerce balıkhanede istiridye ayıklayan, gazete satan, bahçelerde meyve toplayan, çok küçük yaşta çocukları fotoğraflamıştı.
Bu fotoğraflar şüphesiz iş gücünün kötüye kullanımına ait federal kanunları etkilemiş ,bu yasaların değiştirilerek çocuk işçiliğinin önlenmesi ve daha insanca çalışma koşullarının oluşturulmasına katkıda bulunmuştur. 
Yıllarca sürdürülen mücadele sonucu Kongre federal yasayı ancak 1916’da çıkarmış ve 14 yaşından küçük çocukların çalıştırılması böylece yasaklanabilmişti.

Hine, Kızılhaç’ı tarafından, yardım çalışmalarını belgelemek üzere Avrupa'da görevlendirilmişti. I. Dünya Savaşı’nın son aylarında ve ateşkesten sonra, Fransa, Belçika ve Balkanlar’da seyahat ederek savaştan paramparça olmuş kıtayı fotoğrafladı.1919 ‘da “The Children's Burden in the Balkans ı yayınladı.
1930’da Empire State ve Rockefeller Binası inşaatında çalışan işçileri fotoğraflamaya başladı ve bu çalışmalarını Men at Work’de topladı.(1932) 

Hine çok başarılı işlere imza atmasına rağmen maalesef yaşadığı dönemde hak ettiği değeri görememiş. 1930'lardan sonra fotoğrafları dergilerde zorlukla yayınlanır olmuş ve bilinçli olarak unutturulmak istenmiş.1940'da öldüğünde sefalet içinde olduğu söylenir.Belgesel fotoğrafçılığın değerinin anlaşılması ve fotojurnalizmin kurucularından biri olarak kabul görmesi 1980'leri bulmuş.Hatta 1.Dünya savaşı fotoğrafları bile ancak 1980'li yıllarda Washington Kongre Kütüphanesi arşivinden çıkarılıp yayınlanabilmiş.

Kapak ve baskı kalitesine göre Amazon fiyatları ;

Kids at Work  
10.00 usd -20,00usd 
http://www.amazon.com/Kids-Work-LewisCrusade






Men At Work
12,00 usd -45,00 usd










The Empire State Building
40,00 usd-60,00 usd arasında değişiyor.
http://www.amazon.com/Lewis-W-Hine-Building-Architecture