31 Aralık 2013 Salı


Öptü beni: "- Bunlar, kâinat gibi gerçek dudaklardır," dedi.
"Bu ıtır senin icâdın değil, saçlarımdan uçan bahardır," - dedi.
İster gökyüzünde seyret, ister gözlerimde : "körler onları görmese de, yıldızlar vardır," - dedi..
Nazım Hikmet

Sağlık dolu,aşk dolu,şiir dolu bir yıl olsun.
Güzel her şey bizimle olsunJ

24 Aralık 2013 Salı

OCAK OKUMALARI


Ocak ayında Kitap Kardeşliği ile Nazan Bekiroğlu'nun Nar Ağacı'nı okuyacağız.
Daha önce yazarın La:Sonsuzluk Hecesi'ni almıştım ancak fırsat bulup henüz okuyamadım.Nar Ağacı ile yazarı ilk defa okuyacağım.  
Katılmak isteyen arkadaşlar instagram.com/kitapkardesligi hesabından ya da kitapkardesligi2013.blogspot.com'dan etkinlik için bağlantı kurabilir.


İlk defa katılacağım Kitap Ağacı grubunda Ocak Ayı için yapılan oylamada Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ı seçildi.Bu etkinliklerle kendi okuma listemden uzaklaşsam da birlikte okumak çok keyifli.Uygun olduğum zamanlarda Kitap Kardeşliği'nin aylık okumalarına katılmaya çalışıyorum.Paylaşımlar çok güzel.

Kitap Ağacı grubunu iseVikitap'ta görmüştüm.Sevgili Pınar'da bloğunda bahsedince bu ay ben de katılmak istedim.İncelemek isteyen arkadaşlar 
http://instagram.com/kitapagaci
www.kitapagaciyiz.com
adreslerine bakabilir.
Bulundukları şehirlerde çok hoş etkinlikler düzenliyorlar.







23 Aralık 2013 Pazartesi

YENİ YIL HEDİYENİZ BİR KİTAP OLSUN - ÇEKİLİŞ SONUCU

Yeni Yıl için yaptığım çekilişe katılan, bunu duyuran,paylaşan herkese çok teşekkür ederim.Kura usulu yaptığım çekilişe göre kazanan Aynur Aslanova oldu.İsteği üzerine Alice Munro'nun Nefret,Arkadaşlık,Flört,Aşk,Evlilik'i onundur.Kendisini tebrik ediyor ve adres bilgilerini vermek için benimle mail yoluyla iletişime geçmesini rica ediyorum.

19 Aralık 2013 Perşembe

ERGUVAN KAPISI - OYA BAYDAR

Erguvan Ağacı Judas Tree (Yahuda Ağacı) olarak bilinir. Bilindiği üzere Yahuda İsa’yı Romalılara ihbar eden havarisidir. Hikayeye göre vicdan azabından kendini erguvan ağacına asar. Çiçekleri beyaz olan erguvan utancından mor renk alır. Mor renk Hıristiyanlığın özellikle Bizans’ın kutsal rengidir. Sadece imparatorların ve izin verilen soyluların giyebildiği mor renkli pelerini halkın ve yabancıların kullanması yasaktı. Doğal yollarla elde edilmesi çok zor bir renk olduğundan o dönemde binlerce deniz kabuklusundan çok az miktarda boya elde edilebildiği söylenir. Bundan dolayı zaten paha biçilemezdi. Dolayısıyla kendilerine erguvan kanlı diyen Bizans imparatorlarının da Erguvan Kapısından geçtiğini hayal etmek bizim için çok zor olmasa gerek. 
Hikaye  Bizantolog Teo’nun bu kapıyı aramaya İstanbul’a gelmesi ile başlıyor.

Kurtarmak için kayıp ruhunu şehrin
Gizli,viran bir kapıdan giriyor
Erguvan Kapısından
Başında erguvan tacı
Erguvan Giyinmiş
Yaraları Erguvan
Münkir bir keşişin gölgesinin ardından
Kutsal bilgeliğe doğru yürüyor.
Daha önce Oya Baydar’ın son romanı “O Muhteşem Hayatınız”’ı okumuş ve burada yorumlamıştım. Bir yazarın son romanını okuyunca genelde önce yazdıkları bir parça daha geri kalır ya tam tersi ben Erguvan Kapısını son romanından çok daha fazla beğendim. Hem konusu benim için daha ilgi çekiciydi hem de tekrarlara pek düşmemiş yazarımız bu kitapta. Kitap boyunca Oya Hanım’ın politik duruşunu görüşünü,pişmanlıklarını,değişimlerini yarattığı karakterlerle birebir okuyoruz.
Teo ergenlik döneminde Türkiye’deki azınlık sorunları yüzünden Amerika’ya göçmüş Rum bir aileye mensuptur.Kimin yazdığı belli olmayan bir el yazmasındaki mısralar yüzünden Erguvan Kapısını aramaya İstanbul’a gelir ve Ülkü’nün evini kiralar.
Burjuva bir yaşantı süren Derin öldürülen diplomat babasının katillerini bulmayı çalışırken sol bir örgüt üyesi Kerem Ali ile tanışır. Ülkü’nün Derin’in babasıyla geçmişte bir ilişkisi vardır ve bu ilişkiden doğan oğlu Umut Kerem Ali’nin abisi ile bir örgüt evi baskınında öldürülür.
Bu dört kahramanın azınlık psikolojisi,68 kuşağının küskünlükleri,ölüm oruçları,oidupus ve elektra komplekleri içinde birbirleriyle olan ilişkisini okuyoruz roman boyunca.
Oya Baydar bu kitapla 2004 Cevdet Kudret Edebiyat ödülü almasına rağmen çok eleştirilir.
Erguvan Kapısı”nda sosyalist ideoloji eleştirisi, özellikle sol örgütlerin özendirdiği ölüm ve öldürme kültürünün eleştirisine dönüşür,bireyselliği yok eden örgütler ve yöneticiler sorgulanır.Bu açıdan biz de alt metinde  yazarın kitap boyunca partizanların alınan kararları sorgulamadan uyguladıklarını,aslında hiç kimsenin kendi özgür iradesiyle ölüm oruçlarına yatmadığını bu tarz eylemlere zorlandıkları vurgusunu okuyoruz.
Ben bilmediğimden önce Erguvan Kapısı’nı okudum ancak isteyenler Sıcak Külleri Kaldı’yı daha önce okuyabilir zira bu kitaplar birbirinin devamı. 

12 Aralık 2013 Perşembe

KİNYAS VE KAYRA'YI OKUYAMAMAK

Bu kitabı okumayan bir ben kalmıştım herhalde .Yıllarca kapağına antipati duyduğum için elim gitmedi. Çevremde çoğu kişinin okuduğu ve hatta çok beğendiği öve öve bitiremediği bu kitap hakkında bir yorum yapamamak benim için “Kinyas ve Kayra’yı okuyamamak" başlıklı bir makaleye dönüşmek üzeydi ki Kitap Kardeşliği-Ekim etkinliğinde seçilince belki motivasyon olur diye elektronik olarak okumaya başladım.
Ama benim elektriğim baştan tutmuyorsa yok olmuyor. Kitap elimde süründükçe süründü. Araya başka kitaplar girdi. Karakterlerin nihilizminden bana fenalık geldi. Ayrıca kitapta da olsa bu kadar şiddet ,cinayet,uyuşturucu,tecavüz benim için çok fazla.Karanlık karakterler yaratmak için fazlaca kullanılmış. Yazarı ve yazım şeklini bir kenara koyarak kurgunun ve karakterlerin bana uygun olmadığını söyleyebilirim.
Oysa kurguyu bitarafa bırakırsak yazar olarak Hakan Günday çok güzel bir iş çıkarmış. Karakterlerin iç seslerini, birbirleriyle olan diyaloglarını gene karanlık psikolojilerini düşünsel olarak dikkate almadan metinsel olarak başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Yazarın hatırı sayılır bir hayran kitlesinin olması boşuna değil. Benim açımdan ise yazar hakkında olumlu olumsuz düşünceler söylemek için erken çünkü hala okumadığım çok kitabı var.Sanırım yeraltı edebiyatı tanımlamalarından dolayı kendisi favori yazarım olamadı yıllar içinde. Gene de önyargılı olmamak gerek diyor ve Hakan Günday yorumlarımı bir sonraki kitabına kadar erteliyorum.

10 Aralık 2013 Salı

YENİ YIL HEDİYENİZ BİR KİTAP OLSUN

Umarım yeni yıl hepimize güzel şeyler getirir. Ben de yeni yıl hediyesi olarak buradan kitapsever bir arkadaşa seçeceği bir kitabı hediye etmek istiyorum.
Çekilişe katılmak için takipçi arkadaşlar hangi kitabı istediğini yorumda belirtsin lütfen.
Geçen sefer çekilişten haberi olmayan arkadaşlardan aldığım yorumlardan dolayı bu sefer daha geniş bir duyuru yapmak istiyorum. 
Bundan dolayı çekilişi kendi sitesinde /bloğunda duyuran arkadaşlar ek bir çekiliş hakkı kazanacak.
Ayrıca çekilişi facebook,twitter,instagramda duyuranlar her bir duyuru için ek çekiliş hakkı kazanacak.

Katılmak isteyen arkadaşlar yorumlarını ve paylaşımlarının linklerini 23 Aralık'a kadar bırakabilirler.
Kitaplar
Ustam ve Ben  Elif Şafak 
Geyikli Park  Sunay Akın
Nefret,Arkadaşlık,Flört,Aşk,Evlilik  Alice Munro
Daha  Hakan Günday
Deniz Feneri Yolu Debbie Macomber 
Heba Hasan Ali Toptaş 


9 Aralık 2013 Pazartesi

Modern Zamanların Taş Ustası -ANISH KAPOOR

Sergi kataloglarını çok severim.Hem gidemediğim sergiler hakkında  bilgi sahibi oluyorum hem de gittiklerime daha sonra tekrar tekrar bakabiliyorum. Bu katalog halen Sakıp Sabancı Müzesinde sergisi devam eden Anish Kapoor’a ait. Sergi 5 Ocak’a kadar devam edecek. Eğer imkanınız varsa ziyaret edin derim ama yoksa sanata,heykele meraklı arkadaşlar kataloğu online olarak Sakıp Sabancı Müze Yayınlarından edinebilirler.
Hint asıllı İngiliz sanatçı bugün dünyanın yaşayan en önemli ve üretken heykeltraşı olarak gösteriliyor.En büyüğü 12 ton ağırlığındaki devasa eserler hacimsel büyüklüklerine tezat bir zerafette. Baktıkça hayranlık uyandırıyor.
Ben de çoğu ziyaretçi gibi Sky Mirror ve Sarı 'ya bayıldım.
http://www.360tr.com/britishcouncilturkey/ sitesinden sergiye sanal tur da yapabilirsiniz.

8 Aralık 2013 Pazar

2013 Edebiyat Ödülleri

Yeni bir yıla doğru geriye saymaya başlamışken bu yıl edebiyatımızda kimler ödülleriyle taçlandırıldılar bir bakalım. Gerçi bitmek bilmeyen tartışmalarda ödül enflasyonun içinde yapılan değerlendirilmelerin anlam yitirdiği daha sık dile getirilmeye başlandı.Belli başlı önemli sayılan ödüllerin dışında holdinglerin,bankaların,il ve ilçe belediyelerinin ,sendika şubelerinin,çeşitli okulların verdikleriyle belki sayısı yüzden fazla ödül içinde kim neyi ,neden hak ediyor çok da açıklanmadan  seçici kurulların değerlendirmeleri şu an için bir eleştiri konusu.  
Gene de yazarlara sonrası için cesaret vermesi ve bizim de yeni isimlerin farkına varmamız açısından en azından kurumsallaşmış ve geleneği olan ödüllerin önemli olduğuna inanıyorum.

Sait Faik Hikaye Armağanı

Sait Faik Hikâye Armağanı ödülü, "Bazen Hayat" adlı eseriyle Sine Ergün'e verildi.
















Behçet Necatigil Şiir Ödülü
Bu yılki Behçet Necatigil Şiir Ödülü oy çokluğu ile Oya Uysal’ın Uzak Olan Sendin adlı kitabına verildi..














Sedat Simavi Edebiyat Ödülü

Heba” adlı romanıyla Hasan Ali Toptaş layık bulundu.


















Yunus Nadi Roman Ödülü
Sibel K. Türker'in Can Yayınları'ndan çıkan Hayatı Sevme Hastalığı, Yunus Nadi Roman Ödülü'nün yanı sıra Doğan Kitap’ın Duygu Asena’nın anısına saygı duruşu olarak düzenlediği “Kadının Hâlâ Adı Yok” Roman Ödülü’ne de layık görüldü.















Yunus Nadi Öykü Ödülü

Öteki Kışın Kitabı” adlı yapıtıyla Bora Abdo’ya verildi.

















Yunus Nadi Şiir Ödülü
Seçici kurul, ödülü Hulki Aktunç ve Gültekin Emre’nin birlikte yazdıkları “Opus” adlı kitap ile Arzu K. Ayçiçek’in “Talidomit” adlı kitap dosyası arasında paylaştırdı.
















Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü
Her yıl dönüşümlü olarak farklı bir türde verilen ödül bu yıl şiir dalında verildi ve Fırat Caner'in Zeval isimli kitabı seçildi.

















Haldun Taner Öykü Ödülü
Bu yıl ödüle Alakarga Sanat Yayınları tarafından 2012'de yayımlanan Neslihan Önderoğlu'nun 'İçeri Girmez Miydiniz?' adlı ilk öykü kitabını değer görüldü.















Dünya Kitap Dergisi Yılın En İyileri


Altın Sayfa Ödülünde bu yılın en iyi polisiye kitabı Celil Oker'in Ateş Etme İstanbul'u oldu.

















Yılın Telif Kitabı” ödülü; Hamdi Koç’un Doğan Kitap’tan çıkan “Çıplak ve Yalnız” adlı yapıtına verildi.
En iyi çeviriyi ise Isabel Allende’nin “Maya’nın Günlüğü” kitabının çevirmeni İnci Kut aldı.

















Orhan Kemal Öykü Ödülü
Çukurova Edebiyatçılar Derneği'nin Orhan Kemel anısına verdiği ödül bu yıl Gamze Güler'in Beşinci Köşe kitabına gitti.

















Ömer Seyfettin Hikaye Ödülü
2012 yılı içinde yayımlanan hikâye kitapları arasında, Cemal Şakar’ın “Mürekkep” isimli kitabı 2013 Ömer Seyfettin Hikâye Ödülü’ne layık görüldü

7 Aralık 2013 Cumartesi

APARTHEID'IN BİR ANLAMI OLMALI

Bu kitabı 98'de almıştım.On beş büyük yazarın  Nelson Mandela'yı ve onun savaşını selamlayan bölümlerden oluşuyor.Bu selam Mandela 'nın tutsaklık döneminden geliyor ve onun simgelediği mücadelenin özgürlük yolunda ilerlediği günlerde daha bir anlam kazanıyor.Bugün bu dizeleri hepimizin hatırlaması ve gerektiğinde hatırlatması için yazıyorum...
Ben karayım
Her şeyi kara görürüm
Hepimiz karayız
Dünyanız kara
Yoksulluk,yoksulluk kara
Zenci,benim
Melez ben
Hintli ben
Camını silen benim
Arabanı yıkayan
Balkonundan düşen ben
Beyaz Adam,
Temiz Adam
Pembe adam
Parlak adam
Gıcır gıcır bir para gibi
Yaşayan sensin
Geberen ben
Ülkenin sahipleriydik
Davetsiz konuklar olduk