İncir Tarihi Kitap Ağacı Devrialem Kulübü'nün 20 ülkeden şeçilmiş ilk kitabıydı.
Faruk Duman’ın daha önce Köpekler İçin Gece Müziği’ni okumuştum. Orada o masal atmosferini gene hissetmiş,ormanı
ve hayvanları sanki birer roman kahramanı gibi okumuştum.O anlatım biçimini
İncir Tarihi nde de hissediyorsunuz.
Her şeyden önce yazım uslubu
kendine has. Eski kelimelerle oynamış.
Metaforlar,mitolojik
karakterler:biraz gerçek üstü biraz binbir gece havası var. Mastarlı cümleleri yada özne vurguları çok
belirleyici.
Doğrusu biz küsmekliği kavukludan
öğrenmişiz. Ümmiktir ki … Bir şey
yapmaklığımın söz konusu olmadığını…böyle bir dil kullanıyor Faruk Duman.
Yada bir duyguyu anlatırken onun vuruculuğunu belirtmek için kullandığı
kelimeler ;Korku korkmuş…Didik didik didiliriz gibi.
Karanlıkta balıkların soluk alıp
verişlerini duyuyordu….
Nevşehirli İbrahim’in Burunnamesi
güzeldi mesela. Uslup Oktay İhsan Anar'ı anımsatıyor hemen.
Kitapta sufilerin bir ağacı yada
bir hayvanı asla yalnızca bir ağaç yada hayvan olarak görmediğini bunları
Allah’ın yeryüzündeki işaretleri olarak gördüklerini belirtiyor.
Faruk Duman’da nesneleri sadece
nesne olarak görmüyor. Onlara bir kişilik yakıştırıyor.
"Sonra irili ufaklı kuşlara her
biri yedi canlı piyade gibi ölümsüz kaplanlara tilkilere fillere yılanlara
börtü böceğe haber salarak kendi askerlerini de silahlandırarak cümlesini
Rumeli’nin uçsuz bucaksız ovasında topladı.”
“Bozkıra öyle bir feryat ettim
öyle yalvardım ki bozkır efendi bana acımakla sanırdın bunu kendi eliyle tutup
kaldırdı gel aradığın şey buradadır dedi”…
“Kol da bunu duyunca olmaz demedi
parmaklarını açıp yüzüğü bize verdi”… gibi
Hayvanlara,doğaya,insan
uzvuna,hançerlere kadar hepsi kitabın karakteri içinde yer alıyor
Ana karakter Zeyrek’in kitap
boyunca çocukluktan ilk gençliğe geçişini kendini varlığının farkına varmasını
görüyoruz. Aşık olduğu kadının adı
Kelime Hatun. Gence’li bir şairle kelimelerin niteliğini tartışıyor.
Hikayeninin halkası Kelime’ye
kavuşunca tamamlanıyor. İnsanın anlam
arayışı gibi.
Ümmik’e Beberuhi der mesela.
Karagöz ‘ün kısa boylu matrak karakteri. Aslında bir süper kahraman.Zeyrek’i
defalarca kurtarıyor. Tas sadık bir hayat arkadaşıdır.Sevilendir,korunandır
Benim de katıldığım en güzel
cümlelerden biri “Yurt dediğimiz şey kokudan ibarettir ve biz aslında kendi
yurdumuzu bu kokuyla tanırız”. Muhtemelen çoğumuz için çocukluğumuzun kokusu
İncir kokusudur. Üsküdar’da büyümüş biri olarak ayrıca anlamlıydı. Hele de
okurken evden çok uzaktayken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder