María Dolz her sabah işe gitmeden önce kahvaltı ettiği kafede adeta
onun için bir mutluluk timsaline dönüşen evli bir çifti gözlemlemeye başlar.
Bu, onun için, sabahlara neredeyse daha kolay başlamanın bir yolu olmuştur. Ta
ki uzun bir süre bu gözlemlerine ara vermek zorunda kalıp adamın bir meczub
tarafından öldürüldüğünü öğrendiği güne kadar.
Şu cümlelerle hikayenin içine
çekiliyorsunuz öncelikle. Konu itibariyle büyük bir aşk ve cinayet romanı
olmasına rağmen , insan ruhunun bilinmezliği,bencilliği,tutkusu üzerine psikolojik
alt metinleri var.
Olay akışlarında detaya girmeden hızlıca akan hikaye daha
çok olaya konu olan karakterlerin iç dünyalarının birbirini etkilemeleri üzerine
şekilleniyor.
Ana karakterlerden birinin isminin Maria diğerinin Javier olması
tatlı bir ayrıntı.
Beni okurken Marias’ın uzun cümlelerinden ziyade YKY’nın
basım terci olan küçük puntolar ve soluk baskısı yordu.
Javier Marias okuyanları en çok zorlayan onun paragraf gibi uzun ,parantez aralarıyla iyice detaylandırılan cümleleri. Aslında Oğuz Atay,Saramago okuyanların çoktan aşina olduğu bir yöntem:) Onun dışında keyifle
okunacak bir edebiyat şöleni.