İnkılap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnkılap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2014 Cuma

KEMİKLER ŞEHRİ - MICHAEL CONNELLY

Bir yıl daha bitiyor olumsuzlaması yerine,yeni bir yıl geliyor nasıl heyecanlı ve beklenti doluyuz (tamamen yalanJ)dilemması içinde son postun üzerinden neredeyse bir ay geçmiş;ben kafamda binlerce ıvır zıvırla bir türlü hiç bir şeye odaklanamadığım,yazdığım onlarca taslağı bile derleyip ortaya çıkaramadığım,okuduğum kitapların başlıklarını yazıp altını bir türlü dolduramadığım bir de bunları eksik bıraktığım için suçluluk hissettiğim günlerden geçiyorum.

Hiçbir yerde bulamadığım için arkadaşımdan ödünç alıp okuduğum Kemikler Şehri'ni bitirip iade ettikten sonra Nadir Kitap'a düştüğünü görünce hiç düşünmeden sipariş ettim.Connelly ve Mankell kitaplarını toplayabilmek için ciddi mesai harcıyorumJ
Bu arada çok güzel bir şey daha oldu. Aylardır aradığım Ölümünün Karanlık Yüzü’nü Eskişehir’de bir sahafta buldum.Telefonla konuştuğum İtalik Sahaf çok yardımcı oldu;kitabımı hemen kargoladılar.Bu kadar arayıp,heyecanla beklediğim kitabımın kapak kondisyonu kötüydü ama ben seriye başlayabilme sevinciyle çok önemsemedim.
Kemikler Şehri konu itibariyle daha önce okuduğum Connelly kitaplarına göre daha ürkütücü ve üzücüydü.Hollywood Hill sakinlerinden yaşlı bir doktorun köpeği yürüyüşten bir kemikle döner.Doktor bunun bir insana ait olduğunu anladığında Harry Bosch olaya el atar. Kemikler,iyileşmiş kırıklarla ve ameliyat izleriyle dolu bir çocuğa aittir ve yirmibeş yıl önce gömülmüştür.Bosch kimliği bile bilinmeyen bu çocuğu araştırmaya başlar.
Kitabı okumaya başladığımda eninde sonunda Bosch'un bu olayı çözeceğini biliyordum ancak olay akışında dedektifin hislerini,çocuğun 25 yıl önceki halini öyle elle tutulur şekilde veriyor ki yazar, bunu sadece bir katili kovalama kitabı olarak göremiyoruz.Bence okurun psikolojisine tesir etmeyi çok iyi beceriyor.

6 Kasım 2014 Perşembe

MELEKLERİN UÇUŞU - MICHAEL CONNELLY

Angels Flight, Harry Bosch serisinin yazılan altıncı kitabı olmasına rağmen Türkçeye çevrilen ilk kitabı.Ben bu yüzden seriye geç başlamayı avantaja çevirdiğimi düşünüyorum.Çünkü çok kritik noktalar ve isimler önceki kitaplara bağlanıyor.Önce bu kitabı okuyanlar sonrasında mutlaka kafa karışıklığı yaşamıştır.Hala okumayan varsa tavsiyem serinin sırayla okunması.Öte yandan İnkılap ve Altın Kitapların çevirilerini karşılaştıracak olursam İnkılap çevirilerinde çok fazla basım hatası ve anlam düşüklüğü var. Okumayı gerçekten zorlaştırıyor.Altın Kitaplardan çıkanları daha hızlı okuduğumu varsayarsam sorun Connelly’de değil çevirilerde J
Kitaba dönersek temposu yüksek hikaye her polisiye severi tatmin edecek örgüde.Hem toplumsal olaylara,politik tavırlara rahatsız etmeden dokunuyor hem de olayın geçtiği şehir arka planda çok iyi resmediliyor.Bence Connelly bu konuda çok başarılı.

Howard Elias'ın cesedi Los Angeles şehir merkezinde servis yapan Angels Flight'ın vagonlarından birinde bulunur. Elias, polis departmanında yaşanan işkenceler, suçlulara karşı ölçüsüz şiddet, ırkçılık gibi davalarla ünlü olmuş siyahi bir avukat. Öldürüldüğünde ise 12 yaşında bir kıza tecavüz edip öldürmekle suçlanan Michael Harris’in davasıyla ilgilenmekte.Harris de gözaltında polis şiddetine uğramış bir siyahi ve Bosch onun suçlu olduğundan emin.

Dedektifimiz ekibiyle birlikte olaya el attığında sokaklar savaş alanına dönmeye başlamıştır bile. Toplumun tepkisini azaltmak için ya bir polis kurban verilecektir ya da acilen katil bulunacaktır. Bu arada 1 yıl önce evlendiği Eleanor’la zor zamanlar geçiren dedektifimizin duygusal hayatı da epey karışık.

Meleklerin Uçuşu en zor okuduğum –kesinlikle çeviriden- ama en çok beğendiklerimden biri oldu diyebilirim.Şu an baskısı yok ben www.nadirkitap.com'da bulup aldım .

27 Ağustos 2014 Çarşamba

SON ÇAKAL - MICHAEL CONNELLY


Ve sonunda...J Harry gibi bir dedektifin annesinin katilini bulmamış olmasını yadırgıyordum ki Connelly, Son Çakal’da hikayeyi bunun üzerine kurmuş.
Harry zor günler geçirmektedir,hayatı alt üst olmuştur.Sylvia onu terk etmiş,evi depremden hasar görmüş,yanında çalıştığı komisere saldırdığı için görevden uzaklaştırılmıştır.Çok içmekte ve psikolojik danışma almaktadır. Bu arada onu en çok rahatsız eden,hayatını şekillendiren olayla ilgilenmeye karar verir. Şimdiye kadar elini süremediği dosya,annesinin cinayet dosyasıdır.
Bu hikayede Connelly, polisiye bir serüvenden çok Harry’nin ruh haline odaklanmak istemiş sanırım çünkü katil tahmin edilecek biriydi. Daha çok onun duygusal yönünü ön plana çıkarmış. Şimdiye kadar cool bir görünüm sergileyen dedektifimiz,annesiyle ilgili flash-back ler yaşıyor,Sylvia’yı çok özlüyor. Bu arada bakalım tanıştığı Jazz la ilişkisi gelişecek mi? 

18 Ağustos 2014 Pazartesi

KARA BUZ - MICHAEL CONNELLY

Connelly kitaplarına Harry Bosch serisinin ikinci kitabı Kara Buz ile devam ediyorum. Çoğu Connelly fanının aksine bu kitap için kaptırıp gittim diyemem J.Şimdiye kadar okuduğum 5 kitabı arasında kitaba en zor girebildiğim bu oldu.Ancak sonu en sürprizlisi de buydu.Dolayısıyla tümden negatif bir yorum yapamam,kitabın ikinci yarısı benim için daha hızlı ve heyecanlıydı.
Kara Buz Meksika'da imal edilen eroine başka şeyler eklenerek yapılan bir çeşit uyuşturucu. Los Angles narkotikten Cal Moore otel odasında cebinde bir intihar mektubuyla ölü olarak bulunur.Yasa dışı işlere karıştığından dolayı intihar ettiği düşünülürken Harry Bosch elindeki başka bir cinayet davasına Cal Moore’un baktığını öğrenir; hikayeyi incelemeye aldığında cinayet ihtimali üzerinde durmaya başlar.Bağlantıları bulmak için Moore’un büyüdüğü ve KaraBuz’un geldiği yere Mexicali’ye gider.
Bu kitapta Bosch’u daha fazla tanımaya başlıyoruz. Vietnam’da Tünel Faresi olarak görev yaptığını zaten bir önceki kitabında öğrenmiştik. Ciddi bir sigara tiryakisi,kadınlarla ilişkileri çok başarılı değil,küçükken annesinden alınıp çocuk yurduna verilmiş.Annesi fahişelik yaparken öldürülmüş.Babasının kim olduğunu bilmiyor,bu zamana kadar merak edip araştırmamış ancak bu kitapla babasının kim olduğunu ve üvey erkek kardeşini öğreniyoruz ki bu kardeş Connelly kitaplarının da ilerde sürpriz ismi olacak.

Dediğim gibi tüm kitabı soluk soluğa okudum diyemem ikinci yarısı benim için daha keyifliydi ve sonunu çok zekice bağladı.