Ian McEwan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ian McEwan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2016 Perşembe

ÇOCUK YASASI - IAN MCEWAN

Çocuk Yasası ,Kefaret’ten sonra okuduğum ikinci McEwan kitabı. Ne anlatsam ne kadar övsem nerelere koysam bilemedimJ Aylardır birikmiş yorumlanmayı bekleyen kitapları aşıp bu hafta okuduğum Çocuk Yasası’nı hemen paylaşmak istedim.

Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi’nin başarılı ve ünlü hakimlerinden Fiona Maye’nin etrafında şekillenen hikaye çok katmanlı ilerliyor. Konuyu ilginç kılan ise hakimin önüne gelen davalar ve bunlarla ilgili verdiği  kararlar. Okulda Anglo Sakson Hukuku’nun genellikle içtihatlarla yürüdüğünü kamu ve özel hukuk ayrımının olmadığını,bireyi ön planda tutan bir ekolle uygulandığını öğrenmiştik.

Fiona’nın baktığı davalar genellikle çocuk haklarıyla ilgili.Bu coğrafyadan bakınca bireyin/ergenin hasta hakları dahil ,inanışı,ait olduğu aile /cemaat değerlerine duyulan saygı karşısında eğilmemek mümkün değil. Bizde çocuğa verilen değere,uygulamalara, alınan önlemlere, kararlara girmek istemiyorum bile.İster istemez karşılaştırıyorsunuz işte.

Bizim için, inanışından dolayı kan almayı reddeden lösemi hastası Adam ve ailesine karşı hastanenin kan verebilmek için dava açması ne kadar şaşırtıcıysa ,ne kadar ehil olduğunu anlamak için hakimin mahkemeyi bırakıp hastaneye gitmesi de o ölçüde alışılmadık. Fiona buna göre bir karar veriyor. Sonrası McEwan’ın yeteneği tabii.

Kitap sadece Fiona’nın davalarından ibaret değil.Özel hayatındaki sorunlar,müzik tutkusu,aşk,nefret,ihanet,ölüm,din gibi hayata ve insana dair pek çok şeyi barındırıyor Hele ki müzikler şahane.Bu kısacık kitap o kadar dolu ki,tek kelimeyle ba-yıl-dm.

13 Mayıs 2016 Cuma

KEFARET - IAN MCEWAN

Bu kitabı çok uzun zamandır arıyordum.Baskısı olmadığı için fahiş fiyatlara satılıyor.Bulduklarımın içinde 100 TL isteyeni bile gördüm.Neyse ki sonunda bulduğum sahaf beni üzmedi bir orta yol bulduk. Aynı sorunu Cortazar’ın Seksek’inde de yaşıyorken Can Yayınları bir güzellik yapıp kitabı yeniden bastı.Şimdi darısı Allende’nin Ruhlar Evi’ne.Sorduğum sahaf  78TL istedi.Elimizde baskısı olmayan kitapları toplasak küçük bir servet sahibiyiz bu durumda.Klasik sayılacak bu kitapları neden sık sık basmazlar anlamıyorum. 

Kefaret,Booker ödüllü İngiliz yazarın en önemli eseri olarak kabul ediliyor ve BBC Culture’ın yaptırdığı ankete göre 21.yy’ın en iyi 20 romanı arasında bulunuyor.

1935’de başlayan hikaye günümüzde son buluyor.Temelinde atılan çocukça bir iftira ile alt üst olan bir aşk-aile ilişkisini anlatıyor. Bir yandan 2.Dünya savaşının tüm yıkıcılığı,hastane odalarına getirilen askerlerin durumları dramatik bir şekilde resmedilirken,öte taraftan ödenen kefaret sorgulanıyor,çocuklukta işlenen bir suç bağışlanabilir mi.
Klasikleşen bu romanda McEwan ‘ın kalemi çok temiz,hiç uzatmadan,betimlemelerin sıkıcılığına gitmeden olayların içinde buluyorsunuz kendinizi. 

Joe Wright’ın yönetmenliğini yaptığı uyarlama filmi de aynı başarıyı paylaşıyor.2007 yapımı film The Atonement 7 dalda Altın Küreye aday gösterilirken,14 Dalda BAFTA ,7 dalda da Oscar adayı oldu. Altın Küre’de en iyi müzik dalında ödül alan filmin soundtrack albümü Dario Marianelli’ye ait.Kitap gibi üç bölümden oluşan albümü dinlediğinizde hangi bölüme o parçanın yazıldığını anlıyorsunuz. Daktiloyla yazılan tutkulu bir aşk mektubu,savaşın hüznü,kasveti,pişmanlık hepsi müzikle yeniden hayat buluyor.

Kesinlikle etkileyici. Özetle okuyun,seyredin,dinleyin diyebilirim.