Labirent Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Labirent Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ekim 2020 Cumartesi

SONUNCU ODA - ZUHAL KUYAŞ

Hemen saran kurgusuyla Sonuncu Oda boğaz kıyısında bir yalıda geçerken bir o kadar tanıdık bir his bırakıyor. Biraz sonra köşeden dönecek Önder Somer  bahçede oturan aksi teyzesi Bedia Muvahhit’in yanağından öpecek, "Nen var teyze" diyecek.. Kurgu bir yana karakterleri böyle hayal ederek okudum hikayeyi.

İlk kadın polisiye roman yazarlarımızdan sayılan Zuhal Kuyaş, yazarlığa Kraliçe'nin Şamdanları, Kartal Yuvası, Sonuncu Oda gibi önce gazetelerde tefrika edilen polisiye romanlarla başladı.1923 doğumlu yazarın Aşela isimli tarihi bir romanı da var.

Mirasını bitiren Ferruh parasız kalınca Paris’ten dönüp ,teyzesi Refika Hanım’ın Yeniköy’deki yalısına taşınır.Teyzesinin de durumu eskisi gibi değildir. Koca yalıda sadece emektar Mizyal Hanım ve kuzeni Nilüfer vardır. Ferruh bir yandan para bulmaya ,bir yandan işlerini yoluna sokmaya çalışmaktadır. Ancak para bulamadan bir cinayete karışır.

Sonuncu Oda’yı Tekvin’in hemen arkasından okumuştum tesadüfen. Ufak tefek benzerlikleri olsa da  Kuyaş’ın daha sade kurgusu başka bir tat verdi. 

Sonucu tahmin edilebilir hikayenin ben anlatım tarzını ve o eski havasını sevdim.

 

23 Ağustos 2019 Cuma

EJDER CİNAYETİ - S.S. VAN DINE


Van Dine'i hiç okumamış olanlar bile polisiye kitap yazmanın 20 kuralını edebiyata kazandırdığını duymuştur.Genel kabul gören bu kurallar çok uzun yıllar polisiye-edebiyat eleştirmenlerinin de referansı olmuştur.

Asıl adı Willard H. Wright olan Dine  kariyerine Los Angeles Times’da editör olarak başlamış ve uzun yıllar boyunca gazetelerde edebiyat ve sanat eleştirmenliği yapmış.İddiaya göre kokain bağımlılığı nedeniyle doktoru tarafından iki yıl boyunca yatak istirahatine mahkum edilince zaman geçirmek için polisiye romanları okumaya ve cinayetler hakkında araştırmalar yapmaya başlamış.1926’da ilk romanı Benson Cinayeti’ni yazmış. Fakat dönem için genel geçer “polisiye edebiyat saygın değildir” intibasından çekindiği için S.S Van Dine ismini kullanmaya başlamış.

Yarattığı karakter Philio Vance dedektiflik tarihinin en ukala karakteri olarak kabul görüyor.

Ejder Cinayeti suç kurgusu olarak günümüze kıyasla oldukça zayıf.Olay havuzda da geçse konu klasik bir kapalı oda cinayeti.1920’lerin yaşam şekli ve alışkanlıklarını çok iyi gözler önüne seriyor. Altınçağ’a özgü o konuşa konuşa muammayı çözme durumuna tam uyuyor.İşleyiş Edgar Allan Poe’nun geleneğini devam ettiriyor. 

İki kişilik dedektiflik macerası burada da var ancak hikayeyi anlatan Vance’ın yardımcısı asla bir Watson değil .Bu  karakter hikayede adeta bir gölge.

Özetle Van Dine’in kuralları şöyle;

1 - İpuçları okuyucudan saklanmamalı, okuyucu ile dedektife eşit imkânlar sağlanmalı.

2 - Suçlunun dedektife oynadığı oyunların haricinde okuyuca akıl karıştırıcı fazladan oyun yapılmamalı.

3 - İşin içine aşk girmemeli. Asıl konu bir suçluyu adalete teslim etmek olmalı.

4 - Asıl suçlu, dedektif çıkmamalı.

5 - Suçlu, akıl yürütme ile bulunmalı, Tenten'in yaptığı gibi tesadüfen değil.

6 - Bir dedektif ipuçlarını toplamalı, analiz etmeli ve çözmeli.

7 - Mutlaka bir cinayet olmalı, 300 sayfada cinayetten az bir şey anlatmak okuyucunun çabasına saygısızlıktır.

8 - Suçlar doğal yoldan çözülmeli. Fal baktırmak, ruh çağırmak, kristal küre döndürmek gibi paranormal yöntemler sayılmıyor.

9 - Kahraman sadece bir dedektif olmalı, birden çok dedektif, okuyucuya haksızlık ve 1. ile 2. maddeye ihanettir.

10 - Suçlu, hikâyede önemi olan biri olmalı, okuyucu tarafından tanınmalıdır.

11 - Katil, uşak çıkmamalıdır. Bu en çaresiz yazarların yöntemidir.

12 - Kaç suç işlenirse işlensin, tek bir suçlu olmalıdır.

13 - Gizli örgütlerin ve mafyanın dedektif öykülerinde yeri yoktur.

14 - Suç ve araştırma, bilim-kurgu sınırlarına girmemeli, mantıklı olmalıdır.

15 - Gerçekler hep göz önünde olmalıdır. Okuyucu kitabı bir kere daha okursa, finalden önce de her şeyin yerli yerine oturduğunu görebilmelidir.

16 - Bir polisiye uzun betimlemelere, edebi karakter çalışmalarına yer vermemelidir. Bunlar heyecanı düşüren etkenlerdir.

17 - Profesyonel bir suçlu, suçluluk hissi duymaz, polisiye romanlardaki suçlular da duymamalıdır.

18 - Polisiye romandaki suç asla kaza veya intihar çıkmamalıdır. Okuyucunun kalbini kırmamak için suçun dahiyane şekilde önceden planlanmasına özen gösterilmelidir.

19 - Suçun arkasındaki sebepler kişisel olmalıdır, uluslararası komplolar ya da sadece para sebebiyle işlenen suçlar ucuz numaralardır.

20 - Aşağıda sayılacak durumlar ve objeler, kendine saygısı olan bir yazar tarafından asla kullanılmamalıdır. O kadar çok kullanılmışlardır ki, türün sevenlerine çok aşinadırlar, yazarın orijinalliğine büyük zarar verirler:

a) Suç mahallinde bırakılan sigaranın markası ile suçluyu tanımak.

b) Suçluyu korkutmak için kullanılan sahte ruh çağırma seansları. 

c)Parmak izleri.

d) Suçluya havlamayan ve içeriden biri olduğunu ortaya çıkaran köpek.

e) Suçlu zannedilen kişinin, şeytanî ikizinin suçlu çıkması.

f) Bayıltıcı şırınga.

Elbet başta Agatha Christie bu kuralları hiçe saymış ve kendi yöntemini uygulamış:)