Dan Brown etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dan Brown etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2017 Cuma

BAŞLANGIÇ - DAN BROWN

Cehennem yorumunu yazmamın üzerinden 4 yıl geçmiş.(burada) Maalesef o kitabında da Dan Brown beni tatmin etmemiş daha çok bir yergi yorumu yazmıştım. Bana sponsorları bile belli bir film senaryosu okuyorum hissi vermişti ki hepimizin tahmini üzerine filmi de çekildi zaten. Kurgu gereği İstanbul’a da geldiler. Çok büyük bir olasılıkla Origin için de hazırlıklar başlamıştır.

İlk kitapları hatırına gene çıkar çıkmaz okuduğum Başlangıç için tipik bir Dan Brown kitabı diyebilirim. Kaçıp kovalama hikayeleri gene tarihi/sanatsal mekanlarda geçiyor, gene din merkezli bir konu ve gene öldürülen birinin arkasından olayı çözmeye çalışan  Robert Langdon ‘a yardım eden bir kadın karakter var.Bu sefer teknolojik gelişmeler,sanal zeka da işin içine girmiş.

Yani okunuyor mu evet gayet de hızlı okunuyor ancak diğer kitaplarıyla karşılaştırırsak temposu daha yavaş .Tüm kitaplarını okumuş bir okuyucu olarak ben yazarın artık sürekli kendini tekrar ettiğini beni şaşırtmadığını söyleyebilirim.
Finalde ise içerikle çelişen ama çok tahmin edilebilir daha önce bilim kurgu filmlerinde defalarca izlediğimiz bir klişeyi kullanmış.

Öte yandan olayların geçtiği mekanlar açısından fütüristik Guggenheim Müzesi, Gaudi ve onun  bitmeyen La Sagrada Bazilikası bir farkındalık yaratır muhakkak. Zaten Dan Brown adeta bir turizm elçisi misyonuyla yazıyor romanlarını.

Ben açıkçası bu kurguyu dört yılda yazdığına pek inanmadım İspanya’nın bu kadar karışık olduğu bir dönemde olayların buralarda geçmesi ,kraliyet ailesine dokunması,Franko’dan,demokrasiden söz etmesi tesadüf olamaz.
Konunun çerçevesi ve mekansal açılımlar ne kadar gelecekten söz ediyorsa ,yönetsel anlayış için de bir o kadar gelecekten söz ediyor.Koyu ve geleneksel İspanyol geleneğinin karşında duran anlayış isimlendirilmeden bir dönemin kapanmak üzere olduğu vurgusunu yapıyor hatta alıştığımız Langdon aksiyonlarının önüne geçiyor. 
İşte tam da bu yüzden Başlangıç bana “çok satan bir adama” verilmiş sipariş  bir metin gibi geliyor.

14 Temmuz 2013 Pazar

CEHENNEM-DAN BROWN


Öncelikle bu kitabın bana gerek pazarlaması gerek sonrasında senaryolaştırılacağı ön görüsüyle yazılmış sipariş bir kitap olduğu duygusu verdiğini söyleyebilirim.Tabii ki Dan Brown kitaplarında edebi derinlik pek beklememek lazım ama yazarın bütün kitaplarını okumuş biri olarak Cehennem'i diğerlerine göre sığ,tekrarı bol ve zorlama bulduğumu belirtmek istiyorum.Kurgusal olarak ise asla bir Da Vinci'nin Şifresi yada Dijital Kale olamaz.Kitapta geçen reklamlar filmin sponsorlarının bile belli olduğunu düşündürüyor.Öte yandan filmin düğümü İstanbul’da çözülücekse Yerebatan Sarnıcı da Kapalıçarşı’nın kaderini yaşar mı şimdiden endişe içindeyim ;malum eserlerimizi koruma konusunda pek bir başarılıyız.
Kitabın aksiyonu bol ipuçlarıyla oradan oraya koşturdukları bir konusu var ki aslında çok da kullanılmış "çılgın bir profesör ve onun  insanlık üzerindeki planı" klişesi kitabın ana iskeletini oluşturuyor. Hollywood daha uzun yıllar Dan Brown kovalamacalarından para kazanacak gibi görünüyor bu durumda. Ünlü  simge bilimcimiz Robert Langdon  ve ona yardım etmeye çalışan doktorumuz birlikte Floransa’dan Venedik  sokaklarına oradan İstanbul’a arşivdi,müzeydi,kiliseydi,saraydı demeden sürüklenip duruyorlar. Bu arada tabii bol bol Dante’nin "Cehennem"ine ve bilumum ressam,heykeltraş ve sanat eserlerine atıfta bulunuyorlar. Bu kitabı genel kültürümü genişleteyim diye okumak istiyorsak bu isimlerin hepsini bir kağıda not edip üzerinde bilgi edinmek işe yarar zira adı geçen eserler ve isimler sanat tarihi dökumanlarını okumayı zorunlu kılıyor.
Burada tavsiyem 1000 Masterpieces serisi kitaplarından edinmeniz.Bu kitaplar İngilizce bile olsa içindeki görsellerin kime ait olduğu kolayca anlaşılıyor.Bu serinin heykeller ve mimari eserler için olanı da çok güzel.
Yazarımız kitabın ismini Dante’nin Cehennem’ini referans alarak verdiğini söylüyor. Kitabın içinde de bol bol alıntılar var ancak İlahi Komedya okuyanları ki aslı sadece Komedya’dır bu alıntılar ve zorlama bağlantılar tatmin etmemiştir diyorum hatta ciddiye alıp kurgu eleştirisi bile yapmıyorum. Ortaçağ’dan modern dünyaya pek çok sanatçı için ilham kaynağı olan Komedya’yı geçen sene Salvador Dali’nin sergisinde gezmiş ve hayran kalmıştım. Dante’nin yolculuğu Dali’nin elinde İtalya’daki o muhteşem ama ürkütücü tablolardan çok farklı bir his uyandırıyor.
Bu arada o güzelim Venedik maskeleri varken neden gagalı çirkin maskeleri takarlar sorumun cevabını da  bu kitapta buldum.