Irmak Zileli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Irmak Zileli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mayıs 2020 Cumartesi

GÖLGESİNDE - IRMAK ZİLELİ


Uzun zamandır okunmayı bekliyordu.Ancak zamanlaması yanlış oldu sanırım.Derin psikolojik iç döküşler var.Şu süreçte ruh halime fazla geldi.Romanın ana karakteri Leyla ve Fikret’in beynine girmiş yazar. Arayış ve yürüyüş olarak iki ayrı bölümde ne hissediyorlar,ne düşünüyorlar onu okuyoruz. 
Fikret gelgitlerle dolu bir beyin yada duygu durum fırtınası içinde kaybolan karısı için polis memurlarıyla görüşüyor.Ancak konuştuğu kişi kendisi mi,psikiyatri hocaları mı,babası mı bir sorgulama içinde didik didik ediyor tüm benliğini.

Leyla evini bırakıp bir yürüyüşe çıkıyor şehirde.Yürüdükçe bağlı olduğu her şeyden özgürleşerek insanlarla hayvanlarla karşılaşıyor. Her karakterlerden  bir şeyler öğrenerek, kendisiyle yüzleşerek yürümeye devam ediyor. Unuttuklarını hatırlayarak,bastırdıklarını ortaya çıkararak geçmişiyle kendisiyle hesaplaşıyor. Bu arada Sylvia Plath,Edith Piaf,Virginia Woolf,Didem Madak,Kurtlarla Koşan Kadınlar roman boyunca kahramanımıza eşlik ediyor.

Psikolojik metinleri seviyorsanız Gölgesinde çok samimi gelecektir.


11 Mart 2014 Salı

EŞİK - IRMAK ZİLELİ

2012 Yunus Nadi Ödülü alan Eşik bir anı romanı. Irmak Zileli 12 Eylül döneminde siyasi bir ailenin içinde çocukluğunu yaşayan Eylül’ün büyüme hikayesini anlatıyor.Gün Zileli ve Feyza Perinçek’in kızı ,Doğu Perinçek’in de yeğeni olan Irmak Zileli aile içinde yaşanan siyasal çatışmalar ve ayrılıklardan yola çıkarak yarı otobiyografik yarı kurgu bir kitap yazdığını söylüyor.Ancak kitap kesinlikle politik değil.Daha çok anne-baba ile baba-dayı arasındaki çekişmelerin , baba-kız ilişkisinin ergenliğe geçmekte olan bir kız çocuğunu nasıl etkilediğini anlatıyor.
Parçalanmış aile çocuklarının tipik sorununu yaşayan Eylül ne annesini ne de babasını üzmek istiyor.Hatta Eşik’e kadar politikadan uzak duruyor babasının anlattıklarından sıkılıyor.
Yazarın anlatım tarzını ve parantez arası düşüncelerini sevdim. Eylül’ün söyleyemediklerini yazar bugünden geçmişe söylüyor sanki.
Irmak Zileli diğer yazarlarla girdiği polemikleri bir tarafa bırakıp kendi yazım yolculuğuna eğilirse bize daha okunacak çok güzel kitaplar sunacaktır diye düşünüyorum. 

Öte taraftan bu kitap bende Gün Zileli'nin İletişim Yayınlarından çıkan anıları için bir farkındalık yarattı.En kısa zamanda okunmalı...