Aralık ayında,Kitap Ağacı-İstanbul Gürgen Öz’ü konuk etti.Kitabı Nevrotik’i konuştuk.Konuğumuz olmasa alır
okur muydum;sanmam. Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. Ön yargımı yerle bir
etti. Eksikleri elbette vardı ama yeni kitabının- ki roman olacakmış- daha iyi
olacağını düşünüyorum.
İlk öykü çok keyifliydi.Bir
psikoloğun etrafında geçen hikaye tam kaptırmış gidiyorken bitiverdi.Psikolojik arketiplere çaktırmadan atıfta bulunurken bunları karakterlere çok güzel
bağlamış.Okursanız orada bir apartman görevlisi (kapıcı değil J ) figürü var.Çok
orijinal,tam bir karakter oyuncusu profili çıkmış ortaya.
İkinci öykü bir korku-gerilimdi.Sonra,o da tak diye bitti.Eee sonunda ne oldu diye isyan ettik tabii.Kendisine sorduk
“ben de bilmiyorum,benim için de orada bitti” dedi.
Bu türe de yatkın.Baharda
çıkacak romanı da korku gerilim olacakmış zaten.Bu topraklardan çok malzeme
çıkar diyor;ki haklı tabii yazabilene.
Sonra gelenler için deneme desek
yanlış olmaz herhalde.Kendi iç sesi,ilişkiler üzerindeki fikirleri daha çok
hissediliyor.
Sohbetimiz de daha çok toplumsal
tabulardan yaşayamama ve o yaşayamayanların da etrafındaki diğer insanların yaşamasına izin vermemesi merkezindeydi ki sorunlarımızın kaynağında bu cendere durumu ve samimiyetsizlik var.Sebep-sonuç-sebep-sonuç döngüsüyle bitmek bilmeyen o çemberin
içinde dönüp durmaktan hepimizin az biraz nevrotikleştiğini ,kişisel duvarları
aşma yolunda farkındalığımızı artırmamız gerektiğini konuştuk.
Komedi türlerinde oynadığı için
yazı dilinin de öyle olacağını düşünmüştüm ama değil; kendini ifade ediş tarzı
edebiyatta daha ciddi.O da mı kitap yazmış
demesinler diye doğru dürüst reklamını bile yapmıyor. Daha sessiz ve okur
beğenisi endeksli ilerlemeyi seçmiş.Edebiyat yolculuğunda ben daha iyiye
gideceğini düşünüyorum