Sherlock Holmes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sherlock Holmes etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2018 Cuma

KIZIL SORUŞTURMA - SIR ARTHUR CONAN DOYLE


Kızıl Soruşturma çoğumuzun bildiği, canımız Sherlock 'un ortaya çıktığı hikayedir.
Dizinin ilk kitabı olan bu romanda olayları Doktor Watson ,anıları şeklinde anlatır. Hikaye Watson’un Holmes ile tanışmadan önce ordu doktoru olarak Hindistan’a gitmesi, Afganistan’da yaralanması ve çok bitkin halde Londra’ya gelerek Sherlock Holmes ile tanışmasıyla başlar.

Hem Watson'ın, hem de Holmes'un kalacak uygun yere ihtiyaçları vardır. İşte ikiliyi bir araya getiren durum da bu olur. Beraber bir yer kiralarlar. Ancak Doktor Watson henüz Sherlock Holmes’un ne iş yaptığını bilmiyordur. Holmes da henüz çok ünlü bir detektif değildir.
Kafasında onun özelliklerini şöyle toparlar

1. Edebiyat Bilgisi - Sıfır.
2. Felsefe Bilgisi - Sıfır.
3. Astronomi Bilgisi -Sıfır.
4. Politika Bilgisi -Az.
5. Botanik Bilgisi -Değişken. Genel olarak belladon, afyon ve zehirler konusunda bilgisi iyi. Bahçıvanlık hakkında hiçbir şey bilmiyor.
6. Jeoloji Bilgisi -Pratik ama sınırlı. Bir bakışta, toprak türlerini birbirinden ayırabiliyor. Yapılan yürüyüşlerden sonra bana, pantolonundaki çamur lekelerini gösterip renklerinden ve koyuluğundan, bu lekelerin Londra’nın hangi bölgesinde üzerine bulaşmış olabileceğini söylüyor.
7. Kimya Bilgisi -Çok derin.
8. Anatomi Bilgisi -Kusursuz ama sistematik değil.
9. Kriminoloji Bilgisi çok fazla. Yüzyılda yaşanmış ve işlenmiş olan bütün cinayet ve skandalları en ince ayrıntısına kadar biliyor.
10. İyi viyolonsel çalıyor.
11. Yetenekli bir eskrimci, boksör ve kılıç ustası.
12. İngiliz yasaları üzerine iyi bir pratik bilgisi var."


Yazar , Holmes’u bu ilk hikayede kendinden önce dedektif hikâyelerin kahramanlarıyla kıyaslar.Biri Edgar Allan Poe'nun  Dupin karakteri. Diğeri ise Fransız yazar Gaboriau’nun Lecoq’u.

Sherlock Holmes, ayağa kalktı ve piposunu yaktı. “Beni Dupin’le karşılaştırarak bana iltifat ettiğinizden hiç şüphem yok,” diye karşılık verdi. “Benim düşünceme göre Dupin, çok aşağılık kompleksli bir insandı. Arkadaşları düşüncelerini açıkladıktan sonra, çeyrek saat sessiz kalarak lâfa karışması çok gösterişli ve yapay bir hareketti. Hiç şüphesiz, analitik bir dehaya sahipti ama Poe’nun hayâl ettiği türden bir fenomen olmaktan çok uzaktı.” 

“Gaboriau’nun eserlerini okudunuz mu?” diye sordum. “Lecoq, sizde bir dedektif düşüncesi oluşturuyor mu?” Sherlock Holmes, alaycı bir şekilde burun büktü. “Lecoq, zavallı bir acemiydi,” dedi, öfkeli bir sesle, “Beğendiğim bir tek yönü vardı, o da enerjisi. O kitap beni hasta etmişti. Sorun, meçhul bir mahkûmu teşhis etmekti. Ben bu işi yirmi dört saat içinde yapabilirdim. Lecoq altı ayını verdi. Bu kitap, dedektiflerin kaçınması gereken davranışların bulunduğu bir ders kitabı olarak kullanılabilir.”

Holmes'un kendini bu dedektiflerden üstün görerek kendini beğenmişliği okuyucuya aktarılır.Bu durum aslında Arthur Conan Doyle'nin bu yazarlara olan hayranlığından kaynaklanır.
Sonrasında yazar, Sherlock'la ciddi bir çekişmeye girecek ve ondan kurtulmak isteyecektir. Ancak okuyucu baskıları yüzünden Agatha'nın Poirot'ı gibi devam etmek zorunda kalır.



28 Mart 2013 Perşembe

Cybook Bookeen

Siparişini verdiğim elektronik kitap okuyucuyu kullandıktan sonra yorumlarımı paylaşacağımı söylemiştim. Öncelikle belirtmeliyim ki beklentimin çok üstünde bir tatmin duygusu verdi.
7” tabletle yan yana koyduğumda boyutu aşağıdaki gibi.

Tabletin yaklaşık 345 gr geldiğini düşünürsek bu cihaz sadece 180 gr. Okurken bilekleri yormuyor. Biz narin hanımların ekstra kol kasına ihtiyacı yok J
Ekran matlığı gayet başarılı ki bence en önemlisi bu ; saatlerce okuma yapmama rağmen gözlerim yorulmadı.Uzakta olduğum süre içinde kurtarıcım oldu diyebilirim. Küçük portföy çantama bile sığıyor ve şarj ömrü çok uzun.
Cihaz içinde Almanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca olmak üzere toplam 150 kitap ve sözlük yüklü olarak geldi. Almaya niyetli ama kararsız arkadaşlara kesinlikle tavsiye ediyorum.
Peki bu arada ben yeni cicimle neleri okudum

LEYLA'NIN EVİ : Tiyatro uyarlaması da olan Zülfü Livaneli'nin bu romanı 3 insanın kesişen hayatını anlatıyor. İstanbul Hanımefendisi Leyla Hanım romanın baş karakteri .İnsanlardan uzak bir yaşantı süren bu yaşlı kadın oturduğu yalıdan çıkartılıyor. Onun yalnızlığı ve çaresizliği eski çalışanın oğlu Yusuf'a ve onun kız arkadaşı Roxy'e uzanıyor. Yusuf ,Leyla Hanım'ı sokakta kalmaması için Cihangir'e getiriyor.Oturduğu muhitten hiç çıkmamış bu hanımefendi için burası bambaşka ve ürkütücü bir dünya.Başlangıçta Roxy'nin ona gösterdiği tepkiler sonrasında Roxy'nin tekrar Rukiye olmayı kabullenişindeki sürece parelel olarak değişiyor.Almancı olduğu için dışlandığını düşünen giyimi ve davranışlarıyla aykırı olmaya çalışan Roxy müzik yapıyor.Yaşlı bir hanımefendiyle bu asi Hip Hop'çunun bir araya gelmesi ilginç bir tezat oluşturuyor.Hoş bir Livaneli romanı.

DÖRTLÜ İTTİFAK : Sherlock Holmes okumalarım devam ediyor. Hafiyemiz bu sefer Agra hazinesinin peşinde.Özellikle yolculuklarda kafa boşaltmak için okunacak kitaplardan.

KALBİMİN SAHİBİSİN :Kitabı alırken çok ciddiye almamıştım.Biraz da uzun süre kitap alacak fırsatım olmayacak bulunsun düşüncesindeydim.Hatta evde olsaydım muhtemelen sıra gelmezdi. Hiç de öyle Harlequin tadında bir kitap değil. 1800'lerin sonunda kadınların uzun elbiseler giyip münasip eş bekledikleri bir dönemde kahramanımız Essie koca beklemekten sıkılıp bir bisiklet kulübü kuruyor.Tabii oraya varana dek yaşadığı hayal kırıklıkları,kasabalılar tarafından dışlanması,aşk acısı vs. ile kitap ilerliyor.Kitap neredeyse romantik komediden çıkmış ,romantik feminist olmuşJ .Sanırım Deanne Gist ,Essie'nin maceralarına devam edecek ve kitabın devamı gelecek. Özetle kitap keyifliydi.  

HİÇ HESAPTA YOKKEN : Orjinal adı Ten Beach Road olan Wendy Wax'ın bu kitabı bir ilke imza attı ve yatay olarak basıldı. Yani alışıldığı gibi kitap enine değil boyuna okunuyor.Hoş bir dostluk öyküsü.Edebiyat dünyasının acımasızlığı içinde birbirine destek olan dört kadının bir amaç için mücadelesini konu alıyor özetle.
Aslında içinde travmatik bir yazamama korkusu taşıyan çok satan kitapların yıldızı Mallory ,ailesine bakmak için gündüzleri garsonluk yapıp geceleri yazmaya çalışan hayatı çok zor Tanya, bir vaizle evli çok satan din kitapların yazarı Faye,dibe vurmuş ve sözleşmesi iptal edilecek bir yazar Kendall'ın bir araya gelip bir kitap yazma serüvenini okuyoruz kitapta.Amaç kitabı Kendall adıyla basıp hem onun yeteğini göstermek hem de isimleri olmadığı için yazma serbestisine sahip olmak.Bir televizyon programında herşey ortaya dökülüyor ve işler karışıyor. Dostluk duygusunu vermesi açısından sıcak bir kitap olmuş.

HURUFİLİK : Ömer Tecimer çok güzel bir başvuru kitabı yazmış.Hurufilik tarikatını anlatıyor.Bu kitabı notlar alarak okumak lazım.5 sayfa burada ,10 sayfa orada okunmuyor.Bu açıdan beni zorladı diyebilirim.Bu yüzden uygun bir zamanda hakkını vererek tekrar okuyacağım. Hurufiğin çok ilginç açıklamaları var. Gerçeklerin harflerde gizli bulunduğunu evrendeki tüm şifrelerin harflere dayanarak çözüleceğini iddia ediyor.Hurufilere göre yaratıcı kendi ismini "Allah" kelimesini gözlere he,burna elif,burnun iki yanına da lam harflerini getirerek  insanın yüzüne nakşetmiş..Kitap Hurufiliğin kurucusu Fadl'ul Lah Astrabadi'nin (Fazlullah Esterabadi) Miranşah tarafından öldürülmesine kadar geçen hayatını anlatıyor.Bu arada Kabala ,vahdet-i vücud ,bektaşilik -alevilik-mevlevi inançlarıyla olan etkileşimlerine değiniliyor.

25 Ocak 2013 Cuma

TEKNOLOJİ YORAR


İş seyahatlerinde taşımak zorunda olduğumuz malum ağırlıklardan dolayı yanıma ancak bir kitap alabiliyorum. Kitap biterse ya da beğenmezsem ne okuyacağım stresini bir süredir e-kitaplarla gidermeye çalışıyordum. Beğendiğim kitapları İdefix’ten e-kitap formatında satın alıyor ve Google Play’in  Kitaplık uygulamasıyla da tablete aktarıyorum ve oradan okuyorum.
Öncelikle belirteyim hiçbir dijital uygulama gerçek kitabın verdiği hazzı vermiyor.Yıllarca kitap sayfası çevirmeye alışınca bazen dalıp ekranın kenarını kıvırmaya çalışıyorum ya da ara verince kitabı ters kapatma alışkanlığımdan aynısını cihaza yapıyorum.J
Pratik gibi görünen bu teknolojik oyuncaklarda e-ink denilen mürekkep özelliği olmadığından maalesef  uzun süreli okumalara uygun değiller ki elimdekini bitirip sonraki beş gün sadece e-kitaplarla idare ettiğim için gözlerim bir hayli yoruldu.Şimdi bardak bardak havuç suyu içiyorum J
Neyse baktım benim bu dijital okumalarım devam etmek zorunda ben de kendime doğru düzgün bir e-reader almaya karar verdim.Yaptığım araştırmalarda kullananların Booken Cybook’tan memnun olduklarını gördüm. Fransız menşeli Booken’da birkaç cihaz alternatifi var. Ben Cybook Odyssey’i  sipariş ettim. 

Cihazda E-Ink Pearl ve Touch Screen özellikleri var. Yani yeni nesil e-mürekkep pearl denilen gerçek kağıt hissi uyandıran ekran keskinliğine ve okunurluğuna sahip.Cihaz elime Şubat sonu gibi geçecek. O zaman gerçekten kullanışlı olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi verebilirim. Ama şimdilik tabletten kitap okumaya geçici bir süre için ara veriyorumJ

İsteyenler Cybook Odyssey hakkında şu adreslerden daha detaylı bilgi edinebilir.

Cihaz İdefix’te de satıyor fakat şu an sitesinde gördüğüm kadarıyla stoklarında yok.

Bu kadar şikayetten sonra neler okumuşum kısaca onlardan da bahsedeyim.


Ünlü dedektifimiz Sherlock Holmes ve arkadaşı Dr. Watson'un çözdüğü polisiye hikayelerin toparlandığı iki kitap.Okuması son derece rahat ve meraklısı için keyifli.



Bir Dilekle Başladı Herşey yeni yıl hediyemdi.Yolda hemen okuyup bitirdim. Blossom Sokağından yeni hikayeler.Üstelik bu sefer baş karakter bir kitapçı.Ben de kendime yirmi dilek listesi yapabilirim her an.
Gül Limanı Oteli Debbi Macomber bu kitapla yeni bir seriye başlamış oldu. Jo Marie'nin hikayesini daha çok okuyacağız gibi görünüyor.Bu sefer yazarımız Blossom Sokağından çıkıp bize Sedir Koyundan sesleniyor.
Her ikisi de tipik Macomber kitabı .Pozitif  ve sıcak .Bu yüzden onun kitapları bende hep yaz, güneş,tatil ve arkadaşları görme istediği uyandırıyor.