Gözümün önünde aradığım şeyi bulamadığım
zamanlarda José Saramago’nun hep şu sözleri aklıma gelir.
Bakabiliyorsan ;Gör
Görebiliyorsan;Gözle
Kendisi en sevdiğim yazarlardandır.
Yazar ayları etkinliğine daha önce de bahsettiğim gibi yazarın son kitabı olan Kabil
ile katıldım. Oğuz Atay vari ayraçsız konuşmalar bu kitabında da mevcut.Sanırım alışkın olduğumdan beni hiç rahatsız etmedi. Takip etmekte zorlananlar olur mu bilemiyorum
ancak uslup eğlenceli, okuması rahat,su gibi akıp gidiyor.Editörünün
söylediğine göre kitabı 4 ay gibi bir zamanda Portekiz Hükümeti ve dini
otoritelerce aforoz edildiği için yerleştiği Kanarya Adalarında yazıyor.Kitabı
okuyan herkesin tahmin edeceği gibi basıldığı her ülkede tepkiler görüyor zira
yazarımız kitapta kendi düşüncelerini Kabil üzerinden konuşturarak Tanrı’yla
hesaplaşmaya çalışıyor. Sorgulamaları, öfkesi ve intikamı eski ahitteki
mitolojilerle hikaye ediliyor. Eşeğinin üzerinde zaman yolculuğu yaparken Babil
Kulesinin yıkımına, Sodom ve Gomore’ye, oğlunu kurban eden İbrahim’e ,Musa ile
Yeşu ’nun savaşına ,şeytanın musallat olduğu Eyüp’e uğruyor.Yolculuğu Nuh’un
gemisinde son bulurken tanrının şiddetine ve adaletsizliğine isyan ediyor,bol
bol eleştiriyor.
Saramago ölmeden önce vurucu bir
kitap yazmış ve kendince“Efendi’den” intikam almış. Bu bakımdan kitabın kabul
edilebilirliği pek çok okur için zor olabilir.
Gene de nacizane Kabil'i henüz okumamış kitap severlere ben bir an önce okuyun diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder