31 Mayıs 2012 Perşembe
30 Mayıs 2012 Çarşamba
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Ayfer Tunç benim en sevdiğim yazarlardan biridir ki kendisine okuldaşım olması sebebiyle ayrıca torpil geçmek istiyorum. Şubat ayında İstanbul Modern’deki söyleşine şehir dışında olduğum için gidememiştim. Tanıtım broşüründeki resmi hala aklımda. Ne hoş ne zarif kadın....
http://www.sabitfikir.com/haber/ayfer-tunc-sozunu-sakinmadanda
29 Mayıs 2012 Salı
Sultan'ı Öldürmek
Okuduğum bilimsel tarih kitaplarından sonra polisiye örgüsü
içinde tarihi de referans aldığını söyleyen yazarı sanırım biraz geç fark ettim
ki arayı kapatmak için kitaplarını arka arkaya okumaya başladım. Seyahatlerde
en rahat akan kitaplarım oldu hepsi. Ta ki Sultan’ı Öldürmek ’i okuyana kadar.
Hikayeyi kurgularken gereksiz bir tekrara girmiş
yazar ve kitap uzadıkça uzamış. Aynı deneyimsel psikolojik kaygıların
anlatıldığı sayfalar neredeyse aynı cümlelerden oluşuyor. Bu kitapla yazar
biraz da Dan Brown olmaya soyunmuş.
Sorulmayanın , tabu sayılanın , kutsal
atfedilenin sorgulandığı , bazen ters yüz edildiğini görüyoruz ki bana konuyla
ilgili ilave bir şeyler daha okumamı salık verdiğini söyleyebilirim. Kitap bir
yandan Freud’a özellikle Dostoyevski ‘nin
Karamazov Kardeşler'ini referans alarak yazdığı makalesine atıfta bulunurken romanın örgüsünü de özellikle
Patrisid (Baba Katilliği ) ile ilişkilendiriyor. Burada kitapta konuyu ilginç kılan II.Mehmet’in
( Fatih olmadan önce) babası II.Murat’ı öldürmüş olabileceğinin tartışılması .
20 yıl önce kendisi gibi tarihçi olan sevgilisi tarafından terk edilen Müştak Serhazin bir gün eski sevgilisi tarafından yemeğe davet edilir. Eve gittiğinde kapıyı açık , sevgilisini de ölmüş bulur ve zaman zaman nükseden unutma hastalığı olduğu için de cinayeti kendi işleyip işlemediğini hatırlayamaz. Burada devreye Ahmet Ümit'in meşhur Başkomiseri Nevzat ve yardımcıları Ali ile Zeynep devreye giriyor. Kitap bu cinayet araştırması ve tarihçilerin Fetih-Fatih tartışmaları etrafında ilerliyor.
28 Mayıs 2012 Pazartesi
UYUMSUZ DEFNE KAMAN'IN MACERALARI - SU
Buket Uzuner’in uzun zamandır beklediğim bu son kitabı bende
hayal kırıklığı yarattı. Nedense Kumral
Ada - Mavi Tuna ve İki Yeşil Su Samuru’ ndan sonra hiçbir kitabı bana o
yakaladığım lezzeti ve enerjiyi veremedi.
Öğrencilik yıllarımın psikolojisiyle
okuduğum tüm kitaplarıyla onu çağdaş-çalışan-şehirli-özgür kadını yücelten karakterleriyle önemli bir yere koymuştum.
Su dörtlemenin ilk kitabı. Sonrasında Hava,Toprak ve Ateş ile devam edecek.
Kitabın konusuna gelirsek özetle aktivist gazeteci Defne Kaman ortadan kayboluyor ve
Şaman anneanne soyaddaş oldukları Komiser Ümit Kaman ‘a başvuruyor. Ümit’in dertleştiği sahaf Semahatin ve Alevi
Ümit’in Sünni sevgilisiyle arasındaki aşk ilişkisi de kitap boyunca hikayeye
eşlik ediyor.
Kitapda bol bol Şamanizm ve Kutadgu Bilig’e atıflar yapılıyor.
Yazarın hikayeyi kurgulamasındaki mantık örgüsüne çok
değinmek istemiyorum aslında. Sonuçta bu sanatçı/yazarın kendi iç dünyasında
oluşturduğu hayal bir kurgu. Benim için önemli olan bu hayali romana nasıl aktardığı ,beni de bu hayale ne kadar inandırabildiği ki kendi adıma başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim .Anlatımda çok fazla mesaj kaygısı ve her
toplumsal soruna değinme mecburiyeti hissedilmiş. Çevre, HES, Kadına Şiddet,
Alevi-Sünni Ayrımı ,Hayvan Hakları, birbirini tekrarlayan bölümler,uzun
anlamsız cümleler bir süre sonra beni
sıktı.
Bu kitaptan bana arta kalanlar tekrar Muazzez İlmiye Çığ
okuma isteği ve bu zamana kadar neden Kutadgu Bilig okumadığımı sorgulamak
oldu.
27 Mayıs 2012 Pazar
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
Atilla İlhan ( Yalnızlık Şiiri)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)