Tatlıyla başım pek hoş değildir.Öyle aman aman tatlı krizlerine de girmem.Ancak 2 kitap var ki okuduğum süre boyunca benden bir çikolata canavarı yarattı.
Bunlardan biri Elif Şafak’ın Araf’ı
diğeri de Aslı E Perker’in Sufle’si. Araf’ı okuduktan sonra kütüphanenin ücra bir
köşesine kaldırmıştım ki gözümden uzak olsun. O nefis trüfler kitabın kapağını
süsledikçe ben bunu nasıl yaparım diye kursa bile gittim.
Yapmasını yemekten daha çok sevdiğim sufle Aslı Hanım’ın kitabında sürekli karşıma çıkınca aynı duygularla defalarca sufle yaparken buldum kendimi. Çikolatalı,peynirli,ıspanaklı,mantarlı,kabaklı sonra tekrar çikolatalı.Kitabı bitirdiğimden beri bir daha sufle yapmadımJ
Kitapta denildiği gibi “Güzel ve kaprisli kadın gibidir sufle ne gün ne yapacağı hiç belli olmaz. Kimse şu dakikada fırından çıkartın diyemez ,her aşçı deneyerek en iyi tarifi bulur .Kendi kaplarını, kendi fırınını kullanarak, eskiterek, her biriyle defalarca didişerek."
Yapmasını yemekten daha çok sevdiğim sufle Aslı Hanım’ın kitabında sürekli karşıma çıkınca aynı duygularla defalarca sufle yaparken buldum kendimi. Çikolatalı,peynirli,ıspanaklı,mantarlı,kabaklı sonra tekrar çikolatalı.Kitabı bitirdiğimden beri bir daha sufle yapmadımJ
Kitapta denildiği gibi “Güzel ve kaprisli kadın gibidir sufle ne gün ne yapacağı hiç belli olmaz. Kimse şu dakikada fırından çıkartın diyemez ,her aşçı deneyerek en iyi tarifi bulur .Kendi kaplarını, kendi fırınını kullanarak, eskiterek, her biriyle defalarca didişerek."
Yaptığınız zamanki moral
durumunuz bile suflenin kabarıp kabarmayacağını etkiler. Hırslanıp fazla
çırparsanız hava boşlukları kalır ki sufleyi çatlatır. Ya da fırından çıktıktan
sonra sufleniz söner. En güzeli oda sıcaklığındaki yumurta beyazlarını
katılaşana kadar çırpıp kedinizin kafasını okşuyormuş gibi harca yumuşakça
yedirmektir. Yani sufle yaparken sevgi dolu olacağız efenim öfkeliysek hamur
yoğuracağız sufle yapmayacağızJŞaka bi tarafa mutfağın iyileştirici bir yanı var. Boşuna dememişti Murathan
Mungan Yüksek Topuklar’da “Mutfak bir kadının ya mabedidir ya mezarıdır”diye.Kitapta
sadece kadın kahramanlarımız yok.Karısını kaybettikten sonra onun acısını
yemek yapmayı öğrenerek unutmaya çalışan Marc ‘da tıpkı Ferda ve Lilia gibi dertlerini mutfakta
aşmaya çalışıyor.
Suflenin çökmesi kitapta bir metafor. İnsan ruhunun bir anda
çöküverdiğini karamsarlığa düştüğünü simgeliyor. Fakat sufleyi yaparken
duydukları keyif fırından çıkmasını beklerken hissettikleri heyecan
Paris,İstanbul ve New York’ta yaşayan 3 farklı kahramanı benzer bir hayata
tutunma çabası ile hikayelendiriyor.
Bir çikolata manyağı olarak hiç başlamayayım bence :))
YanıtlaSil:)) yada yeni tarifler için ilham kaynağı olur kim bilir :))
Silaldım notumu , bakacağm:)Teşekkürler:)
YanıtlaSilRica ederim :) Umarım beğenirsiniz.Sevgiler
Sil