“Gelişmiş
ülkelerde oyuncak çocuklara hayalleri güçlensin diye alınırken, geri kalan ülkelerde
oyalansın diye alınır. Oyuncakları çocuklarına hayalleri büyüsün diye alan
ülkeler dünya yönetiminde söz sahibi olurken, oyuncakların önemini anlayamayan
küçümseyen toplumlar onların kapılarında oyalanmaya mahkumdur."
Sunay Akın aşina olduğumuz bir konuyu bile anlatsa ondan mutlaka yeni bir
şey öğreneceğimizi biliriz. Ona meddah demeleri boşuna değil.Detaylarla konuyu
hemen ilgi çekici bir hale getirir.Bu kitabı da son derece keyifli,sürükleyici hemen okunabilecek
anektotlardan oluşuyor.
Benim için en ilginçlerinden biri de Cavit Cav’ı
anlattığı bölüm oldu.Milli bisikletçimiz Cav Sultanahmet
bölgesinde ilk kiralık bisiklet seferlerini başlatıyor. Daha sonra bir bisiklet
tamir atölyesi kuruyor.Atölye sonra 1925 Cav Bisiklet'
fabrikasına dönüşüyor.Yani Türkiye'nin ilk bisiklet fabrikasına!Kazım Karabekir Paşa'nın ikizleri için ilk yerli
bebek arabasını üretiyor. Ankara’da engelli bir çocuk için tekerlekli sandalye
yapıyor Tıpkı Vecihi Hürkuş gibi-ki kitapta ona da değiniliyor Ankara
tarafından destek görememenin sefaletini yaşıyor. Bedenini ise kadavra olarak tıp
fakültesine bağışlıyor.
Sunay Akın
kitapta Mehmet Akif’ten,Cervantes’e,Pulitzer’den Türkan Saylan’a,Savarona
yatına Darwin’e ve daha pek çok konuya değiniyor yaşam öykülerinden çok güzel
pasajlar anlatıyor. Hele Çanakkale Savaşında geçenler.Okunmalı mutlaka….
Bu kitabı bende çok sevmiştim ,yorum için teşekkürler. İstanbul'daki oyuncak müzesini gezerken farkı o kadar iyi anlıyorsunuz ki.Sunay Akın'a sonsuz teşekkürler....
YanıtlaSilAsıl ben teşekkür ederim :) Müzeciliğin önemini her fırsatta bıkmadan anlatıyor.Yurt dışındakilerle kıyaslandığında öyle haklı ki.
Silçok fena halde okumak istediklerimden...
YanıtlaSilCok fena keyifli :-)
Sil