22 Nisan 2014 Salı

ÇIPLAK VE YALNIZ - HAMDİ KOÇ

Uzayıp giden hiç okunmamışlar listeme Hamdi Koç’la devam ediyorum. Bu yazarı daha önce niye hiç okumamış olduğumu anlayamadım. Hatta en çok bilinen kitabı Melekler Erkek Olur’la bile dikkatimi çekmemiş.
Roman 1960 darbesinin yapıldığı günlerde Ünye’de geçiyor. Ankara’da santral memuru olarak çalışan ve hiçbir akrabasının olmadığını iddia eden Mesut’a bir gece telefon geliyor ve amcasının öldüğü söyleniyor. Ailenin kalan tek erkeği olduğundan cenazeyi kaldırması ve işlere sahip çıkması için ısrarla Ünye’ye çağrılıyor. Mesut burada önceleri iştah uyandıran mirasa heveslense de ailesi ile ilgili bilinmeyenleri öğrenmeye başlıyor.
Kitapta ölüm fazla detaylandırılmış hatta amcanın defnedilmesine kadarki süreç adamın fiziksel durumu öyle bir anlatılmış ki bu kısımları okurken ben rahatsızlık duydum. Ancak çoğunluğu diyaloglardan oluşan roman, karakterler arasında bir mizah da yarattığından bu rahatsızlıklar geçici oluyor. Yazarı başarılı kılan da bu olmuş bence.
İdamlar dönemi siyasi uygulamaların taşra kentlerine yansımalarını da romanın alt metninde fazlasıyla görüyoruz. Hamdi Koç kitapta gotik öğeleri fazlasıyla kullanmış.Hayaletler, mezarını beğenmeyen ölüler, geleceği okuyanlar. Bunlar bir yere bağlanıyor mu; yok hayır ama romanın gerçekliği içinde bana göre sırıtmıyor ki ben zaten okuduğum kitaplarda pek bunu aramıyorum. Hele ki ucundan kıyısından değindiği 20.yüzyıl başlarında geçen toplu katliamlar ayrı bir araştırma konusu.
Yazar bu kitabı 4 yılda bitirebildiğini söylemiş hatta ona hiç bitmeyecek gibi gelmiş. Ama iyi ki yarım bırakmamış bence çok güzel kesinlikle okunması gereken doyurucu bir roman olmuş. Başlarda çok mu uzatmış hissine kapılsam da kitap bittiğinde bu duygudan çok uzaktaydım.

1 yorum: