Mario Levi’yi ilk kez 2000
yılında "İstanbul Bir Masaldı" ile keşfetmiştim.Çok beğenmeme rağmen o gün bugün
başka bir kitabını okumamıştım ,ta ki Kitap Ağacı İstanbul onu konuk edene kadar.
Söyleşiye gitmeden bir kitabını
daha okumak istemiştim."Size Pandispanya Yaptım"’ı seçtim.Sonra kızdım kendime,neden bu kadar ara verdim. Beni gene bambaşka dünyalara,bambaşka evlere,yaşamlara götürdü.
Her fırsatta söylerim,benim için
kokular çok önemli; inanılmaz bir anı hafızası yaratıyor belleğimde, tanıdık
fotoğraflara ışınlanıyorum adeta. O yüzden bu kitapta kendimden çok şey buldum
ben.
Mario Levi, kitabında tatlar ve
kokular uzak coğrafyadaki insanları ait oldukları topraklara çağırır hatta bu en güçlü çağrılardan biridir der.Kitapta Sefarad
Mutfağına ait tarifler var. Her tarifin bir hikayesi,yapanla bütünleşen
hatıraları var. Uzaktakilerin doğdukları topraklara ,kalanların gidenlere
özlemleri var.
Bak, mesela şu pandispanya. Anlamını düşündün mü? Çok kolay. İspanyol
ekmeği…Neden şimdi bu ad? Ne olmuş da ekmek böyle kek haline gelmiş? Yoksa
başından beri hep böyle miymiş? En mühimi bu ad neden konmuş?Göç yolları mı?.. Sf(297)
Pandispanya Tarifi sf(296)
Önce 5 yumurtayı 4 kahve fincanı şekerle mikserde çırpıyorsun. Sonra
buna azar azar 4 kahve fincanı un ile 1 tatlı kaşığı kabartma tozu katıyorsun.
Buna da hem bir limonun suyunu hem de bu limonun kabuğunu rendeleyerek
ekliyorsun. İyice karıştırıyorsun tamam mı? Hepsini bir kek kalıbına döküyorsun
ama önce fırın kalıbını yağlamayı unutma. Sonra doğru fırına. Yalnız dur.
Fırının hararetinin çok yüksek olmamamsı lazım.Orta hararet.Yarım saatte
tamamdır.Püf noktası ne ? Pişip pişmediğini anlamak için bir kürdan kullan.
Kolay değil mi?
Her evin başkalarıyla paylaşılamayacak sırları vardı evet.Tıpkı pırasa
köftesinin ne kadar eti ya da başka bir malzemeyi gizlediğinin bilinmemesi
gibi.Birbirlerine karışması için ne çok emek gerekiyordu üstelik,ne çok
ustalık,ne çok sabır…Aynı duygu tarama ile borekas ‘ın hem içi hem hamuru söz
konusu değil miydi?Yemekler ile hayata dayanma savaşı arasında ince ama çok
sağlam bir bağ olduğunu kim söylemişti? Sf(200)
Bin yıl önce gibi ,sanki hiç
yaşanmamış gibi yada bir romanın içinde gibi.Aslında hayal gibi. Bana neden hiç
anlatmadığımı sorarlar. Oysa hatırlamıyorum ki…
Sobalı bir odada kimya testi
çözüyorum. Ateşin üzerinde kestaneler.Oda kestane kokusuyla doluyor.Tepemde
babam bana kestane soyuyor.
Şimdi kokuyu ben de duyuyorum.Hatırlıyorum.Güvendeyim...(S)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder