Biz memleket problemleriyle
hemhal olmuşken yaşadığımız her sosyo-ekonomik, politik sıkıntı
psikolojilerimizde misliyle karşılığını bulmuşken, şu aralar "bak dünyada mutlu insanlar da varmış" diye
karşımıza kitaplar yeni yaşam felsefeleri çıkıyor. Dünyanın en mutlu insanların
yaşadığı iddia edilen Danimarka’da buna
da Hygge diyorlarmış. Tam çevrilemeyen ancak hissedilen bu Hyggelig yaşam şekli
uzun ve karanlık kış günlerini daha az depresif geçirmek isteyen ,kendine
keyifler arayan bölge insanı tarafından çok önemseniyor.
Artan sosyal medya kullanımı ile
çığ gibi büyüyen tüketim alışkanlıkları ve kapitalizmin pompaladığı yaşam tarzı
eskisi kadar haz vermemeye başladığından sadeleşme, Uzakdoğu felsefeleri bize
de uğramaya başladı. Eski mütevazi yaşamlarımızı yeniden keşfeder olduk.Evimizi
Marie Kodo ile düzenleyip, kahvemizi kendimiz yapıyor ve çok cool oluyoruz. Bunlara
ek olarak benim özellikle çok öykündüğüm İskandinav yaşam tarzı da dünyada
merak edilenlerden. Hygge daha çok bir
yaşam tarzı ve bunu her alana yansıtan bir felsefe.Aydınlatmalardan gidilecek restauranta kadar seçimleri etkiliyor.
Öte taraftan fark ediyorum ki biz Alman ekole
sahip bir anneden geldiğimizden yıllarca bunu bilmeden uygulamışız zaten.Çocukken
sırt çantasına sandviçler ve termos kahve hazırlayıp bizi müze müze gezdirip
sonra parklarda piknik yaptırması çok Hygge imiş de biz bilememişiz.
Hygge
felsefesi için çok paraya ihtiyaç yok. Arkadaşlarla bir araya gelip sohbet/yemek,
kışın bir battaniye altında kahve/şarap vs ile güzel bir kitap keyfi,yakılan
bir mum , işyerinde öğle arası bir parkın bankında kahve içip nefes almak
onların kendilerine ayırdıkları mutluluk zamanları. Aslında çok bizlik ! Bu koca
şehirde plaza beyaz yakalılarının gidebileceği en yakın ağaçlı alan kaç km
uzaktadır yada benim gibi çalışma binası sanayinin içinde olan biri için . Bu
öğle tatilimi (ki bizim böyle bir öğle tatilimiz de yok laf aramızda) şu yolun
karşısındaki oto tamircisinde veya kalıpçıda geçirip usta size kahve içmeye
geldim bi Hygge yapalım diyeceğimJ
Neyse kendime bi git Allah aşkına
demiyorum.Yapabileceklerimizi,olumluları alıyor, en azından bize bağlı
faktörleri bu felsefeye entegre ederek uygulamaya başlıyoruz. Hiç yoktan iyidir
hele şehir dışına çıkınca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder