Geçtiğimiz
ay çağdaş dünya edebiyatının önemli isimlerinden Magda Szabo’yu okuduk. 1917 Macaristan
doğumlu Szabo Avrupa Edebiyatı'nın da en önemli yazarlarından biri kabul
ediliyor.
Szabo, Dünya Savaşı sırasında kaleme aldığı yazılarından dolayı sakıncalı kişiler listesinde yer alınca yazılarına ara vermek zorunda kalır.Öğretmenlik yaptığı bu dönemde yazdığı Fresco 1958 yılında yayımlanır ve hem ulusal hem de uluslararası çapta önemli bir çıkış yakalar. Bu başarılı çıkışın ardından 'Yavru Ceylan', 'Iza'nın Şarkısı', 'Kapı' ve 'Katalin Sokağı gelir. Szabo; otobiyografik unsurlar taşıyan ve baş yapıtı kabul edilen 1987 tarihli Kapı ile Fransa'nın saygın ödüllerinden olan 2003 Prix Femina Etranger ödülünü alır.2007 yılında 90 yaşında öldüğünde kitapları 30’dan fazla dile çevrilmiş yazarın kitaplarını bizde YKY'da bulmak mümkün.
İza’nın Şarkısı’nda hikaye Macar topraklarında geçiyor.Ancak kuşak çatışması,taşra hayatı-büyük şehir ikilemi gibi evrensel bir kurgusu var. Okurken empati kurmamak mümkün değil. Evlat olma kavramı, anne olma rolü. Sonra iletişimsizlik.
İza’nın
soğukluğu aslında kendini koruma güdüsü.Yoksulluktan gelip doktor oluyor,saygı
görüyor , ailesi için iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Anne yıllarca eş olarak görev bilinciyle çalışmış,şimdi rahat etsin diye oyalanacağı işlerin elinden alınması onun içe kapanmasına neden oluyor.Yaşlıların eski
alışkanlıklarını, eşyalarını bırakmaları duygusal olarak ağır olabiliyor. Sanki hatıralarını bırakıyor.İza’nın bilerek kırgınlık yarattığı şeyler değil ama özünde iletişimsizlik var.
Szabo’nun akıcı,tertemiz anlatımıyla beni en
az McEwan’ın Kefaret’i kadar etkiledi diyebilirim.
Bu yıl okumak istediğim kitaplardan
YanıtlaSilBen de diğer kitaplarını okuyacağım :)
Silay aklımda okuycaktım yaa yazar çok ilgimi öekiyoo, ian da çok iyi bu aradaa :)
YanıtlaSilIan'ı ben de çok seviyorum :)
SilOkunmak için bekleyenlerde. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim,diğer kitaplarını da listeme ekledim :)
Sil