Çakal’a başladığımda ilk 50 sayfa ne
okuduğumu çok anlayamadım açıkçası. Konusu hakkında bir fikrim vardı ancak
yazar konuya ortadan daldığı için hikayenin içine giremedim bir süre.Yazar
okuyucunun yakın dönem Fransa tarihini bildiğini varsayarak başlamış hikayeye.
Bir süre sabredince Hollywood vari bir aksiyon kurgusu sarıyor zaten .
Fransa, Osmanlı yönetimindeki Cezayir'i, 1830
yılında işgal etti ve kalıcılığını pekiştirmek için bir milyona yakın
yerleşimci gönderdi. İki dünya savaşı ve diğer askeri operasyonlarında, daha
fazla özerklik vaadiyle Fransa'nın deniz aşırı topraklarda silah altına
aldığı Cezayirliler ülkelerine döndüklerinde, ikinci sınıf vatandaş olarak
muamele görmeye devam ettiler.
Cezayirlilerin eşit şartlarda siyasi temsil
çabaları da kanlı biçimde bastırıldı.1 Kasım 1954'te
bağımsızlık mücadelesine başladılar Süreç zorlu ve kanlıydı.Bu arada savaş Fransa'da yönetimi yıprattı ve 1958 yılında Paris'te hükümet devrildi.Fransa'nın Dördüncü Cumhuriyeti sona erdi ,Beşinci Cumhuriyet'in başına General Charles De Gaulle geçti.
Fransa ve
UKC sekiz yıllık savaşın ardından Mart 1962'de Evian Barış Anlaşması'nı
imzaladı.Temmuz 1962'de gerçekleştirilen referandumda Cezayir bağımsızlığına kavuştu.Bu sürecin yaklaşık 1,5 milyon
insanın canına mal olduğu söyleniyor. Fransız ordusu destekli yerleşimci
"kara ayak" örgütleri, Cezayir'deki sivillere karşı saldırılarını
kesmedi
Bu süre zarfında dünya kamuoyunun gündeminde olan ama daha
sonra unutulan bir örgüt vardı. Kısa adı OAS olan Organisation Armée Secrète
-Gizli Ordu Örgütü-.
1961 yılında eylemlerine başlayan OAS'ın
kurucuları üst düzey askeri yetkililerdi amaçları da Cezayir'in bağımsızlığını
engellemekti OAS'çıları bitiren Charles de Gaulle
düzenledikleri suikast oldu. Cezayir'in terk edilmesini ulusal çıkarlar
açısından son derece sakıncalı bulan OAS'çıların hedefinde bizzat iktidara
getirdikleri Charles de Gaulle vardı.
Charles De Gaulle’ün, en az 30 suikast
girişiminden kurtulduğu iddia ediliyor. En çok ses getireni 1962’de Elysée
Palace'dan Orly havaalanına seyahat ederken gerçekleşti.Başkanın arabasına 140
mermi isabet etti. Tecrübeli şöfürü ve süspansiyon sistemi sayesinde önden
çekişli, patinaj yapabildiği Citroen’i sayesinde bagajdaki tavukları bile
kurtuldu.Bu yüzden Citroen'ini çok severmiş.
De Gaulle uzun ve çalkantılı siyasi kariyeri
boyunca çok sayıda düşman edinmişti ama suikast girişimlerinin hiçbiri başarılı
olmadı.1970 yılında evinde televizyon izlerken kalp krizinden öldü
İşte bu özet bilgileri bilmeyen bir okuyucu kitabın ilk bölümlerini anlamayabilir.Çünkü Frederick Forsyth Çakal'da 1960-65
arasındaki bu güç dengesinin getirdiği suikasti,hesaplaşmayı ayrıntılı bir şekilde
romanlaştırıyor.
Bu arada Forsyth’un kendisi de eski bir istihbaratçı. İngiliz İstihbarat Teşkilatı MI6'de 20 yıl boyunca çalışmış.
The Day of the Jackal'ın film uyarlaması da ilginç olmuş. Yönetmen Fred Zinnemann suikastçi karakteri için ünlü biri yerine o dönem hiç tanınmayan Edward Fox'u tercih etmiş. Fox'un başarılı olması için onu gerçek bir kiralık katille tanıştırmış ve bilgi almasını sağlamış.
Filmin sonundaki kutlama çekimleri gerçekten de Bastille Günü sırasında yapılmış ve kalabalık halk bizzat figüran olmuş. Çekimler sırasında bazı vatandaşlar Adrien Cayla Legrand'ı gerçek De Gaulle zannetmiş. Film 1973'de çekilmiş yani başkan öldükten üç yıl sonra :)
Bu arada Forsyth’un kendisi de eski bir istihbaratçı. İngiliz İstihbarat Teşkilatı MI6'de 20 yıl boyunca çalışmış.
The Day of the Jackal'ın film uyarlaması da ilginç olmuş. Yönetmen Fred Zinnemann suikastçi karakteri için ünlü biri yerine o dönem hiç tanınmayan Edward Fox'u tercih etmiş. Fox'un başarılı olması için onu gerçek bir kiralık katille tanıştırmış ve bilgi almasını sağlamış.
Filmin sonundaki kutlama çekimleri gerçekten de Bastille Günü sırasında yapılmış ve kalabalık halk bizzat figüran olmuş. Çekimler sırasında bazı vatandaşlar Adrien Cayla Legrand'ı gerçek De Gaulle zannetmiş. Film 1973'de çekilmiş yani başkan öldükten üç yıl sonra :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder