Javier
Sierra ve Juan Gómez-Jurado ile birlikte çağdaş İspanyol edebiyatının en
başarılı yazarlarından biri kabul edilen Carlos Ruiz
Zafón'u dünya çapında şöhrete kavuşturarak
pek çok uluslararası ödülün yolunu açan Rüzgârın Gölgesi, yazarın yetişkin okurlar
için yazdığı ilk roman ve aynı zamanda Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı dörtlemesinin
de başlangıcı. Romanları 45 ülkede yayınlanmış, 30'dan fazla dilde
tercüme edilmiş Zafon için İspanya’da Cervantes’in Don Quixote’undan sonra en çok okunan kitapların
yazarı olduğu söyleniyor.
Kitapçı
Daniel Sempere oğlunu saklanması gereken kitapların bulunduğu gizli bir
kütüphaneye götürür ve bir kitap seçmesini söyler. Rüzgarın Gölgesi adlı uzun
yıllardır unutulmuş bir romanı seçen Daniel için kitabı okuduktan sonra
esrarengiz bir düelloda öldüğü söylenen yazar Julian Carax hakkında bilgi
edinmek bir saplantı haline gelir. Carax’ın diğer eserlerini de okumak ister
fakat bulamaz .Çünkü kimliği bilinmeyen bir koleksiyoncu kitapları birer birer
bulup, yakarak ortadan kaldırmaktadır. Ve şimdi Daniel'ın elindeki kitabın
peşindedir.
Polisiyeden çok gotik unsurlar içeren hikaye iç savaş sonrası Barcelona atmosferinde geçiyor. Bana tarz olarak biraz Umberto Eco'yu anımsattı. Dediğim gibi hızlı bir polisiye değil, daha çok gizem denebilir,okuyucunun merak duymasını iyi sağlamış. Daniel'i rahatlıkla hikayenin dedektifi olarak görebiliriz. Her ne kadar odak aşk da olsa hikayeye yön çizen siyasi bir durum var. İç savaş sonrası İspanya’nın durumu, faşizme giden uygulamalar, gücü elinde tutanın yapabildikleri. Kolluk kuvvetleri burada işin kötülük tarafına denk geliyor.
Öte taraftan hikaye çok sinematografik,
mekan ve karakterler çok detaylı, zamansal olarak çok katmanlı Başta çok ağır
akan kurgu sonra hızlanıyor. Az buçuk bibliyofil olmaktan mütevellit herhalde ;
sevdim.
Kitaplığımda ''Marina'' adlı kitabı var daha hiç kapağı açılmamış. Okuduğum yorumlardan dolayı almıştım sanırım onu okuduktan sonra belki bu kitabına da şans verebilirim. :)) Ve yazarın bu kadar ünlü olduğunu hiç bilmiyordum...
YanıtlaSilMarina 'yı okumadım ama yorumları çok iyiydi.Fırsat bulursam ben de okurum bir ara.
Silhaydi bakalım bir yerden tutunalım kitaplara, selama geldim, belki bir itki olsun biz gibilere :)
YanıtlaSilOlsun valla :)
Sil