Great Gatsby
Fitzgerald'ın 1925'de yazdığı tüm zamanların en çok satan kitaplarından artık
kült diyebileceğimiz romanı. Daha önce 7 kez filmi de çekilen opera ve tiyatro uyarlamaları bulunan yapıt bu yıl Leonardo
DiCaprio,Carey Mulligan ve Tobey Magurie’nin oynadığı yeni uyarlama ile tekrar popüler
oldu.Birçok yayın evi kitabı tekrar bastı.Benim tercihim e-kitap formatında
olması dolayısıyla Özgür Umut Hoşafçı çevirisi oldu. Hasan Ali Yücel çevirisini
bazı okurlar çok sevmiş bazısı da nefret etmiş. Mitra yayınevi basımı açıkçası
kötü değildi.Fitzgarald'ın hep anlatılan Caz Çağı ve Amerikan Rüyası
söylemlerini kitap boyunca yeterince hissediyoruz. Ön metin okumalarında
gördüğümüz aşk,ihanet,kıskançlık duygularının arkasında zengin olma
ve sınıf atlama hayalleriyle yasa dışı yollardan para kazanan bir adamı,kendi
amerikan rüyasını gerçekleştirmek için kocasını aldatan metres bir kadını yada maddenin ve eşyanın her türlü duygunun üstüne geçtiği yaşamları okuyoruz.
Şüphesiz 1920'ler hem Amerika hem de Avrupa'da
savaş sonrası yaşanan sıkıntılardan sonra toplumların değiştiği eğlencelerin yaygınlaştığı bununla o zamana kadarki değerlerin yok sayılmaya
başladığı dönemi belirtir.Kadın hakları kadının erkeklerle toplum içinde
eğlenmesi,kısa etekler giymesi,sigara içmesi gibi daha önce hoş karşılanmayan
bir çok davranış biçimi artık hayatın içindedir.Savaş dönemi mutfağıyla ilgilenen
evini temizleyen kadınların yerini 1920'lerde caz müziğin çaldığı partilerde
içkisini yudumlayan, uzun sigaralıklarını içen kadınlar almıştır.Flapper diye
adlandırılan bu akım sadece modanın değil yaşam şeklinin de yönünü tamamen
değiştirmişti.
Yitik kuşak temsilcilerinden
Fitzgerald bu dönemi en iyi anlatan yazar olarak bilinir hatta Şahane Saçmalık
olarak anılan bu dönem Fitzgerald’a yüklenir. 1920’de This Side of Paradise
adlı romanı basılınca bir gecede ünlü olmuştur.
Karısı Zelda ile olan inişli
çıkışlı ilişkisi adeta Gatsby ve Daisy'nin ilişkisine benzetilir. Her ne kadar
sonunda evlenebilmiş olsalar da Fitzgerald’ın daha iyi bir geliri olana kadar
Zelda onun evlilik teklifini kabul etmemiştir. Evlilikleri süresince tam bir
Caz Çağı hayatı yaşarlar. Hatta Fitzgerald’ın beş dolarlık banknotları
sigarasını yakmak için kullandığı söylenir. Zelda’nın çapkınlıkları ve
flörtlerini kıskançlıkla izler.Defalarca intihara kalkışan Zelda'ya sonunda tedavi edilemez şizofreni teşhisi koyarlar.
1929 Great Crash denilen ekonomik
çöküş ile Caz Çağı sona erdiğinde Fitzgerald’ın yazdığı kitaplar demode
bulunmaya başlar.Dünya ciddi bir krizin eşiğindedir.Fitzgerald mutsuzdur borçlarını ödemek için kısa öyküler yazmaya çalışır ancak mutsuzluğu öykülerine de yansır ve başarılı bulunmaz.1940’ta kalp krizinden hayatını kaybettiğinde kendi deyimiyle sadece
dönemin sözcüsü değil aynı zamanda dönemin tipik bir ürünü olmuştur.
Ben de yani alabildim bu kült eseri, umarım severim. Elinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.Bu yüzyılda önem verdiğimiz şeyleri düşününce bu kitap onların yanında pek bir naif kalıyor.Umarım beğenirsiniz.
SilNacizane tavsiyem Çavdar Tarlasındaki Çocuklar'ı bitirdikten sonra Dostoyevski'den Yeraltından notlar yada İnsancıklar okumanız. Orada anlatılan yalnızlığı ve içsel savaşı diğer kitaplarla birleştirebilirsiniz :) İyi okumalar
YanıtlaSilTavsiyeniz için çok teşekkür ederim.Yeraltından notları uzun zaman önce okumuştum.Hala en sevdiğim kitaplardandır. İnsancıklar'ı hatırlayamadım:) Onu da aklımda tutacağım.
Sil