22 Aralık 2016 Perşembe

SİLAHTAR'IN BAHÇELERİ - ZABEL YESAYAN

Zabel Yaseyan’ı,Osmanlı Feminist hareketlerini ve dönemin kadın yazarlarını incelerken keşfetmiştim.Bu sene Sabit Fikir 50 ‘tavsiyelerinde de Meliha Nuri Hanım kitabı ile listedeydi.Dolayısıyla ismi daha da anılır oldu.

Zabel Hanım kendi dönemi içinde bir kadın–aydın aykırılığıyla bu topraklarda yaşamış ilginç bir hayat hikayesine sahip.Her türlü otoriteye karşı gelmiş güçlü bir kadın. 
Üsküdar Surp Haç’da okuduktan sonra Sorbonne Üniversitesinde Edebiyat ve Felsefe eğitimi alır zaten üniversite okumuş, ilk Ermeni sosyalist feminist kadın yazardır. Anti-militaristtir ve milliyetçi kimliğinden öte yazar kimliğiyle var olmak ister.
Paris’ten döndükten sonra yazarlık yapmaya devam eder.Hem Ermeni Cemaatinin hem de Osmanlı’nın erkek egemen yapısını sorgulayan yazılar kaleme alır.1909’da patrikhane tarafından Adana olayları ile ilgili makaleler yazmak için Kilikya bölgesine gönderilir.Burada  yetim kalmış çocuklarla ilgili raporlar yazar .Döndüğünde artık aynı kişi değildir;hiç durmadan yazarak “Yıkıntılar Arasında”romanını bitirir.Kendi cemaatine de muhalif olduğundan Ermeni entelijansiyası tarafından ağır eleştiriye uğrar.

Anti-militarist olmasına rağmen, 1915 dönemi sürgün listesindeki tek kadın aydındır.Kılık değiştirip Bulgaristan’a kaçar sonra da Bakü’ye geçer.1933’te Ermenistan’dan aldığı bir davetle Erivan Üniversitesinde edebiyat dersleri vermeye başlar. Paris’te eğitim görmüş bu kadın oradaki öğrenciler için çok ufuk açıcıdır. Ateşten Gömlek ve Silahtarın Bahçeleri’ni bu dönemde yazar.Sosyalist olmasına rağmen Stalin döneminin yönetsel uygulamalarını eleştirdiği için Sibirya’ya sürgüne gönderilir ve bir daha kendisinden haber alınamaz.

Silahtarın Bahçesi otobiyografik bir kitap.Hem dönem, hem de Zabel Hanım’ın kendisi hakkında ilginç anekdotlar var.Ayrıca Elif Şafak’ın “Sürekli Sürgün:Zabel Yaseyan Üzerine“ inceleme yazısına da yer verilmiş ki son derece bilgilendirici ve okumayı da destekleyen bir çalışma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder