6 Ocak 2017 Cuma

BÜYÜK DENİZ YÜKSELİYOR - UYGAR ŞİRİN

Büyük Deniz Yükseliyor ,sanırım okuduğum ilk yerli distopya idi. Her ne kadar Uygar Şirin’i Karışık Kaset ‘teki romantizminden farklı bir yere koysa da  yazarın belirgin tarzlarından kopyalar veriyor.

Gezegende Büyük Deniz’le çevrili tek bir ülke vardır ve bu kara parçası dışında yaşanacak başka bir yer mevcut değildir. Yüzyıllardır gözle görülemeyecek yavaşlıkta yükselen deniz aniden 7 gün içinde 400 yıla eş değer bir yükselişe geçer. Başkan ‘ın  basın açıklaması şöyledir;
“Yüksektepe’nin 1820 adım olduğunu göz önüne aldığımızda kesin olmayan ama bilimsel verilere dayanan var sayımlara göre ülkemiz en az yirmi beş en çok kırk beş gün içinde sular altında kalacaktır.”

Şimdi böyle bir cümleyle Hollywood vari bir film senaryosu mu okuyacağım diye düşünüyorsunuz.Deniz geliyor,insanlar  kaçıyor,birkaç kahraman var ,insanlığı mı kurtarıyor...
Öncelikle bu kitap evet distopik bir kurguda ancak çok da simgesel. Her karakterin, onları bağlayan olayların anlatmak istediği bir de alt metin var.
Kendisine üstün özellikler yüklenmiş bir “Seçkin” beklentisindeki toplumun kurtarılacağı inancını üstü kapalı eleştirmiş yazar.O üstünlüğün herkesin içinde olabileceği gibi çok güzel mesajları var.Her şeyden önce bu kitapta "Umut" ve "İnanmak" kavramları var. 

Bir doğa felaketini bu kadar iyimser bir havada anlatmayı nasıl başarmış diyorsunuz.Uygar Şirin’in "İnsana" yüklediği anlam muhteşem.En dipten en yükseğe çıkarıyor sizi. 

2 yorum:

  1. Yerli distopya bende hiç okumadım sanırım ama anlatımınız dikkatimi çekti şu anda :) Neden olmasın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsan tahlilleri de güzel Güneş'im,yorum için teşekkürler :)

      Sil