Ne fazla ne eksik ,tam kararında.
Yani tam da doğada olması gerektiği gibi.
İsveç’in Lagom felsefesi özetle
sadelik üzerine kurulu. Evde,iş yerinde,sosyal hayatlarında aşırılıklardan
kaçınarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Kişisel ilişkilere ve hobilerine çok önem
veriyorlar,Doğada fazlasıyla vakit geçiriyorlar.
Hygge ‘yi okurken düşündüklerim
bu kitapta da geçerli elbet. Sosyal haklar ve yaşam standardı açısından fersah
fersah uzaktayız. Bu dengeli yaşama sanatının %40'ı bize bağlıysa geri kalanı yaşadığımız sisteme bağlı maalesef.
Çalışma hayatının dengede olabilmesi
için önce sistemin sonra iş verenlerin bunu sağlaması gerek. Aileye vakit
ayırma,çocuklarla ilgilenmenin ebeveyn izinleriyle ayarlanması gibi bize ancak
gelecekten gelen uygulamalarla bizim Lagom yaşamamız ütopik.
Kırsala kaçma hayali kurmadan, şehir yaşamını çevreye
zarar vermeden idame ettiren ve sistemin onlar için her şey olduğu ülkeler
doğal olarak mutluluk yöntemleri üzerine felsefe yapıp pazarlayabiliyorlar.
Büyük büyük ebeveynlerimizin
yaşam tarzlarını küçümseyip kendi özümüzden koptuğumuzdan beri “mutluluğa nasıl
ulaşılır” konusu bugünün bir tüketim aracı haline geldi .
Zaten kendi tarımını yapan birkaç
kuşak öncesini bir tarafa bırakırsak , biz apartman çocuklarına ekin dikin
kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz önerileriyle gelen İskandinav kültürü
ormanda mantar toplayıp,göllerde yüzerek bu felsefeyi dünyaya ihraç ediyor.
Bizim ise kendimize dönüp
kızmamamız imkansız. Evet Lagom, bu şehirde bir önceki kuşağın işten çıkınca yüzdüğü içi balık dolu bir deniz vardı,senin evde yap dediğin herşey zaten evde yapılırdı.Sosyalleş dediğin komşuluk her akşam içilen çay ;evde eksilince istenen tuzdu. Arkadaşlık sokakta seksek oynamaktı. Şimdi mi ? işten çıkıp 1 saat trafikte en nezaketsiz karşılaşmaları savuşturup eve denge
içinde ulaşıyorum;hatta ne sosyal ne ekonomik gidişata takılmıyorum!
Lagom ve Hygge yaşamsal tutumlarına dair paylaşım yapanlar beni oldukça mutlu ediyor. Ülkemizdeki topluluklar olarak İskandinav refah devletlerine çok uzaktayız fakat bilinçli kişiler çoğalırsa ve çevresini aydınlatırsa iş,sosyal yaşam ve kişisel yaşamlarımız dengelenir.
YanıtlaSilDoğru herşey bireylerde başlıyor. Yorumunuz için teşekkür ederim.
SilMerhabalar,
YanıtlaSilGünümüzde mutluluğa dair pek çok yaşam felsefesi popüler olmuş durumda. Daha sade ve düzenli bir yaşam için popüler hale gelen Konmari, Ikigai, Hygge derken ‘’Lagom’’ kavramını da sıkça duyuyoruz. Lagom, minimalizmle iç içe bir kavram. Özünde, hayatı sadeleştirerek mutlu olma fikri yatıyor. Minimalizm de öncelikle sanatta ve mimaride ortaya çıkmış bir akımken şimdi bir yaşam tarzı oldu. Eşyadan kıyafete her alanda minimalizmin etkilerini benimsemek mümkün. Lagom da bu noktada bir dekorasyon akımı olarak bilinse de yaşam tarzı haline gelmiş durumdadır. Kelime anlamı olarak; ne çok fazla ne çok az, tam kararında manasına geliyor. Anneannelerimizin azı karar, çoğu zarar sözünü de andırmaktadır. Lagom üzerine yazdığım yazımı izniniz olursa ben de sizinle paylaşmayı isterim: https://www.tarz2.com/ne-cok-az-ne-cok-fazla-tam-kararinda-lagom
Keyifli okumalar dilerim, sağlıcakla kalın.
www.ebrubektasoglu.com