18 Şubat 2019 Pazartesi

BATAKLIĞIN KAYIP TANRILARI - ELLY GRIFFITHS


Kulübün 2019 okumalarında aylardan biri forensic denilen bilimsel tür olacaktı. Yabancı sitelerden önerilebilecek kitapları araştırırken karşıma sık sık  Elly Griffiths çıktı. Kendisi forensic thriller ekolünün en iyilerinden kabul ediliyor. Oylamada seçilmeyince kendim okumak istedim.

Arkeolojiyi çok sevdiğimden, polisiye ile birleştiğinde genelde kurgulardan zevk alıyorum. Bataklığın Kayıp Tanrıları’nda  ana karakter arkeolog Ruth Galloway ayrıca serinin de ilk kitabı.Hikaye Norfolk Saltmarche bölgesinde Seahenge denilen arkeolojik alanda geçiyor.

Asıl adı Domenica de Rosa olan yazar 1963 Londra doğumlu.Çocukluk yaşlarından beri yazıyor.Üniversiteden mezun olduktan sonra, önce kütüphanede sonra Harper Collins’de çalışıyor.1998 de çocuğu için işten ayrıldığında ilk kitabı The İtalian Quarter’ı yazıp yayımlatıyor. Arkasından diğer 3 kitap onu takip ediyor. İkinci çocuktan sonra eşi Andy işten ayrılıp arkeolog olduğunda Norfolk’a tatile gidiyorlar.Bölgede eşinin antikçağ kurbanları hakkında anlattıkları onda bir roman fikri doğuruyor ve Arkeolog Dr Ruth Galloway’i böyle yaratıyor.Ajansı bu bir suç romanı ve senin de buna uygun bir ismin olmalı diyor.Elly Griffiths ismi böylelikle ortaya çıkıyor.

Gerçekten de Seahenge denilen bölge çok ilginç bir arkeolojik alan. Burasının da Stonehenge gibi yaz gündönümünde güneşin doğuş yönüne dönük bir ekseni olduğu belirtiliyor.Bu ahşap anıtlar, ilk kez sağlam olarak 1998-99’da ortaya çıkarılmışlar.İngiltere'nin doğusunda Norfolk kıyısının hemen açığındaki çamur tabakası içindeki kütükler dendrokronoloji (ağaç halkalarıyla tarihleme) yöntemiyle incelendiğinde İÖ 2050 yılından kaldıkları anlaşılmış ve bunlara hemen "Seahenge" adı verilmiş. Ahşap direklerden dairenin ortasında yere dikey olarak yerleştirilmiş bir tek büyük meşe ağacı bulunmuş, ilk başta dal sanılan şeylerin kök oldukları anlaşılmış aslında ağaç yere tersine sokulmuş.



Kitapta o ıslak, kasvetli, ıssız kıyı bataklıkları çok güzel betimlenmiş; o bölge hakkında araştırma duygusu uyandırıyor.

Polisiye kurgu için genel olarak akıcı ,gerilim dozu yüksekti diyebilirim ancak bir noktada katili tahmin etmek çok zor olmadı. Daha beklenmedik biri çıkmasını tercih ederdim.
İkinci kitap Tanrılara Adanmış Bedenler’i de sipariş ettim. Okuyunca yorumumu yazarım.





2 yorum:

  1. Polisiye ye düşkün olmasam da arkeoloji ile ilgili hikayeleri bende çok severim bakayım buna:) teşekkürler, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuması rahat bir kurgusu var. Sevgiler :)

      Sil