Devrialem okumalarının Ocak kitabı İsmail Kadere’nin İbret
Taşı idi. Balkan tarihine özel bir ilgim olduğundan merak ederek okuduğum metni
açıkçası kurgusal olarak karışık buldum. Yeni bir şey öğrenebilir miyim diye
zorlanarak bitirdiğim bir kitap oldu. Daha önce herhangi bir kitabını
okumadığım için diğer kitaplarıyla bir karşılaştırma yapamayacağım. Bu kadar
sevilen bir yazar hakkında negatif bir ön yargım olsun istemiyorum. Belki daha
sonra başka bir kitabını denerim.
Kitaba ismini veren İbret Taşı baş kaldıran paşaların,başarısız
devlet görevlilerinin kesilen başlarının yerleştirildiği yer. Payitaht’ta bir
simge olarak duruyor.
Amos Oz’u okurken Kibutz’ları öğrenmiştim.Bu kitaptan da Kra
Kra rejimi kaldı.Konu genel olarak isyanlar,idamlar,kesik başlar yönetim
erkinin elde tutulma telaşı,güç gösterileri.
İlk bölümde kesik başla yapılan yolculuk ,bozulmasın diye
tuzlamalar,kimyasallamalar, taşıyıcının ruh halinin sayfalar dolusu anlatılması
pek bana göre değildi.Tepedelenli Ali Paşa'nın yarım yamalak hikayesi,Hurşit Paşa'nın ne ara,neden idam edildiğinin belli olmaması,kopuk kopuk metinler kısacık kitabı zihnimde bir türlü toparlayamadı.
Yazarın (analizlerinde haklı yada haksız )Man Booker
almasının da politik olduğunu düşünüyorum. İsmail Kadere Arnavut halkının
Batılı Hıristiyan kültürüne ait olduklarını Osmanlı hakimiyetiyle zorla
müslümanlaştırılarak doğuya yaklaştırıldıklarını ve bu durumun Arnavut halkının
asıl kimliğini yok ettiğini savunuyor.
Konusu pek ilgimi çekemedi. Tanıtım için çok teşekkürler :)
YanıtlaSilEvet çok iç açıcı değildi :)
SilKitap tavsiyeniz için teşekkür ederim ... Selam ve Dua ile ...
YanıtlaSil