Uzun zamandır Grange okumuyordum.
Bana fazla gelen bir şiddet kurgusu var genelde kitaplarında. Kulüp
okumalarında seçildiği için bir şans daha versem de daha önceki intibam
değişmedi. Hatta bu onları katladı.Elbet seveni ,hayranı çok; kendisi
polisiye gerilimin Jean Reno'su yada Vincent Cassel’i ne de olsa.
Öncelikle kitabın kapak
tasarımını hiç sevmedim. O kapakla bir uçak dolusu iş insanıyla yolculuk yapmak
istemediğim için ayrı bir çözüm bulmam gerekti. Tüm Dünya ile aynı anda
piyasaya çıktığı için yayınevi yaklaşık aynı kapağı kullanmış. Onlarınkinde
kadın bedeni daha aşağıdan, bizimkinde bi tık yukarıdan. Müstehzi bir ne
okuyorsun bakışı gelir bizim toplumumuzda.
Kurgu için ne söylesem
az,okumanız gerek yada okumamanız J
Fazlasıyla hard core diyeyim kısaca. Sadomazoşist karakterleri anlatacağım diye
fazla sapkın bir kurgu yaratmış,detaylandırmış.Bir süre sonra tekrar tekrar
anlatılan bu sapkın hikayeler sıkmaya başlıyor.
Genelde dedektiflere duyduğum
sempatiyi burada Corso’ya duyamadım sanırım onu da ete kemiğe bürünsün,
zaaflarını göstersin diye aynı eğilimlerin içine soktuğu için.
Kurguyu bir tarafa bırakırsak Grange
anlatım ve dil itibariyle rahat okunan bir yazar.Ölüler Diyarı’nda da durum
değişmemiş. Konu ilginizi çekerse 1-2 günde okuyup bitirirsiniz.
Yazarımız Doğan Kitap'ın 20.yıl etkinlikleri dolasıyla Nisan başında İstanbul’daydı.Sevgili
Duygu bana sürpriz yapıp imzalı kitabını almış.Ne kadar eleştirsem de Grange’dan
–O da bizim camiamızın celebrity’si J
- adıma imzalı bir kitabım olduğu için
çok mutlu oldum pek tabii.
hiç okumadığım bir yazar aklımda olsun
YanıtlaSilSibella o zaman Kızıl Nehir'lerden başlamanızı öneririm. En iyi kitaplarından biridir.
Silİmzalı kitap hediye almak ne kadar güzel!
YanıtlaSilEvet hem de sürpriz olması:)
SilListemde inşallah okuyacağım canım. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim ,Sevgiler :)
Silgrange çok okudum ama bunu okumadım. aklımda olsuun :)
YanıtlaSil