Kitap Kardeşliği-Eylül etkinliğinde okuduğumuz Salinger'in bu klasikleşmiş kitabı için açıkçası ne söyleyeceğimi bilemiyorum.Kitabin ilk basımı 1951'de yapıldiktan sonra Amerika'da müstehcen bulunup uzun yıllar yasaklanmış Ancak bizdeki çeviri daha usturuplu ( O da ne demekse).Dolayısıyla Türkçesinden okuyup objektif bir yorum yapmak güç.Ergen Holden'ın okuldan kovulduktan sonraki birkaç gününün anlatıldığı hikaye aslında oldukça samimi.Hayatı anlamaya çalışan Holden'ın memnuniyetsizlikleri,büyüklerin dünyasında irrite olduğu şeyler, anlaşamadığı arkadaşları, okuldan kovulması tam bir tutunamayan profili ile sonunda psikiyatri kliniğinde sadece uyum gösterenlerin yaşama devam ettiğinin öğretilmeye çalışıldığı Darwinist bakış açısında bu kitap bir klasik olmayı hak ediyor mu sorusuyla bitirdiğimde yazıldığı yıla göre değerlendirmek gerek diyerek kendi anti-tezimi oluşturuyorum.Peki öte taraftan bu kitap klasik adledildiyse gene Amerikan Edebiyatı üstadlarından Hemingway'e veya William Faulkner'e haksızlık etmiş olmuyor muyuz Sonuçta Gönulçelen bir "Çanlar Kimin için Çalıyor" veya bir "Ses ve Öfke"değil.Sadece kendi içinde değerlendirdiğimde evet okunası bulduğum nedense bana yazar ve kitap isminden dolayı Ekim devrimi yıllarının kitaplarını çağrıştıran fakat sadece bunalım bir ergenin sorunlarıyla başbaşa bir okuma yaparken Holden'in benim de sevmediğim birçok şeyi kabullenmekte zorlandığını görüp ona sempati duyuyorum.Sanırım kitabın bunca yıldır bu kadar çok okunması ve tanınması okuyucunun kurduğu empati duygusundan.
Bu arada aramızda ördeklerin nereye gittiğini bilen var mı :)
Bu arada aramızda ördeklerin nereye gittiğini bilen var mı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder