Kitap Evi'ni okumaya başladığımda yarım
saat içinde alınacak kitaplar listeme bir sürü isim eklemiştim.
İnanılmaz atıflar isimler altı
çizilesi cümleler var. Kısacık bir kitap ama içi öyle dolu ki. Hele deliliğe
varan kitap sevgisini ona sahip olma duygusunu anlayanlar için. Ah benim olsa
dedirtecek bir kütüphane. Philip Johson'un
cam evine benzeyen fütüristik bir mimari..
Enis Batur kitaplar ve kitap
tutkunluları için yazmış Kitap Evi’ni. Hikayenin asıl kahramanı da zaten
kitaplar ve okuma eylemi. Anlatıcının düşüncelerini bu denememsi aralıklarda
okuyoruz.
Enis Bey kendini mi anlatmış
yoksa kurgusal bir karakter mi yaratmış bilmiyoruz anlatıcının sadece Enis
Batur olduğunu tahmin ediyoruz aslında J bu deneme roman arası kitapta.
Mesleği yazarlık ve yayıncılık
olan anlatıcı bir yurt dışı seyahati sonrası kendisine ismini gene bilmediğimiz
gizemli birinden “Beyefendi’den” bir miras kaldığını öğrenir. Dragos’ta bir koruluğun ortasında içinde kırk bin
civarında kitap olan çok özel bir şahıs kütüphanesi. Bu Beyefendi kimdir neden
onu seçmiştir ? Başlarda mirası kabul edip etmeme konusunda tereddüte düşse de
kitaba düşkün birinin bunu reddetmesi çok zor olacağından kendini korulukta
kitapların arasında bulacaktır.
“Hayatım
kitapların arasında ortasında geçti. Birkaçını yazdım, bir çoğunu okudum,
okumak için edindim edinmek için elledim sayfalarını karıştırdım,evimin
duvarlarını kaplamalarından zamanla bir tür güvence duygusu yonttum.Neredeyse
bütün düşüncelerimin,duyularımı harekete geçiren kıvılcımların kaynağında
,kökünde ,kuyusunda yer aldı kitaplar.Korktumsa,en çok onlardandır;süpheler
içinde kendi kendimi ve başkalarını kemirdiysem onlardan.”
Hele
şu kitap tutkunları için söyledikleri ; tanıdık geliyor mu ? J
“Dilini
hiç tanımadıkları,alfabesini sökemedikleri ülkelere gittiklerinde bile kitapevlerine
girmeden,vitrinlerini uzun uzun incelemeden yapamazlar örneğin. Gece yürüyüşlerine
çıktıklarında,ışığı yanan bir pencerede,duvarı kaplamış bir kütüphane görür
görmez durur,bakar. ...
Pencere zemin kattaysa,düpedüz mütecaviz
kesilir,sırtlarından kitapları teşhis etme alışkanlığının sağladığı beceriyle
kütüphanenin gen haritasını çıkarmaya çalışırlar.Konuk çağrıldıkları evlerde,ev
sahibinin kütüphanesi salona kurulmamışsa,terbiye sınırlarını zorladıklarını
bile göre,mahrem alana geçmenin bir yolunu bulurlar”
ama bu kitap azcık benim için , sanki ...:)aldım notumu , çok yakın zamanda okuyamam ama kesin okunacaklar listemde..:)teşekkürler...
YanıtlaSilKesinlikle senin için :) ben beğeneceğinden eminim...
SilInstagram'da sık sık görüyorum bu kitabı.Çook merak ettim,hemen okumalıyım :)
YanıtlaSilBence de kaçırma :)
Silenis batur çok ilginç bi yazar yaaaa bu da ne ilginç konuymuş kitap ta yeni herhalde gözüme çarpmamıştı esaslı bi kitap okumuşsun :)
YanıtlaSilHer konuda ve sık kitap yazdığı için eleştiriliyor ama kitapları çok entellektüel bence, çok şey öğreniyor insan ondan. Kitap yeni mayısta çıktı.
SilEnis batur. Bakacağım sen beğendiysen sanırım bakabilirim. Uzun vadeli planlara bir yenisi daha eklendi hadi hayırlısı :)
YanıtlaSilGüzel kitap hemencecik okunuyor 132 sayfa zaten:)
Sil