Suflör den sonra okuduğum
Robert Bryndza’nın Buzdaki Kız’ı da bir ilk kitap. Yazar Brynzdza
İngiltere doğumlu, eşiyle Slovakya’ya yerleşmeden önce Amerika ve Kanada’da
yaşamış. Bu türe geçmeden önce romantik-komedi yazıyormuş. Coco Pinchard
serisiyle Amazon’un çok satanlar listesindeymiş.
Aslında hem Suflör’ü hem de
Buzdaki Kız’ ı dedektif karakterleri kadın olduğu için okumak istemiştim. Bu
hepimizin malumu polisiye hikayelerde fazla kullanılan bir unsur değil hala.
Brynzda bu kitabıyla dedektif Erika Foster
karakterini yaratıyor.Serinin beşinci kitabı Cold Blood
2017 içinde İngilizce olarak yayınlandı bile ancak bizde şimdilik ilk
iki kitap çevrilmiş durumda.
Slovak asıllı Foster, bir Smoky Barett
olur mu; bunu ilk kitaptan anlamak zor. Karakter yeni yaratıldığından olsa
gerek onun hakkında daha fazla fikir vermek açısından konuyu çok bölmüş. Ayrıca
yazarın ırkçılık ve yabancılara karşı toplumsal tutum gibi vermeye çalıştığı mesajlar aslında
yazarın duruşunu sergilese de gene polisiye olayların hızını kesiyor. Genel
anlamda ise hikayenin öyle çarpan bir
kurgusu yok.
Az buçuk tahmin edilebilecek ve
benzerlerini çok okuduğumuz bir finalle Erika Foster ile tanışmak güzeldi deyip okuyup okumama kararını
size bırakıyorum. Ben fırsat bulduğumda serinin ikinci kitabına da bir şans
vereceğim .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder