Van
Dine'i hiç okumamış olanlar bile polisiye kitap yazmanın 20 kuralını edebiyata
kazandırdığını duymuştur.Genel kabul gören bu kurallar çok uzun yıllar polisiye-edebiyat
eleştirmenlerinin de referansı olmuştur.
Asıl adı Willard H. Wright olan Dine kariyerine Los Angeles Times’da editör olarak
başlamış ve uzun yıllar boyunca gazetelerde edebiyat ve sanat eleştirmenliği
yapmış.İddiaya göre kokain bağımlılığı nedeniyle doktoru tarafından iki yıl
boyunca yatak istirahatine mahkum edilince zaman geçirmek için polisiye
romanları okumaya ve cinayetler hakkında araştırmalar yapmaya başlamış.1926’da
ilk romanı Benson Cinayeti’ni yazmış. Fakat dönem için genel geçer “polisiye
edebiyat saygın değildir” intibasından çekindiği için S.S Van Dine ismini
kullanmaya başlamış.
Yarattığı karakter Philio Vance dedektiflik tarihinin en ukala
karakteri olarak kabul görüyor.
Ejder Cinayeti suç kurgusu olarak günümüze
kıyasla oldukça zayıf.Olay
havuzda da geçse konu klasik bir kapalı oda cinayeti.1920’lerin yaşam şekli ve
alışkanlıklarını çok iyi gözler önüne seriyor. Altınçağ’a özgü o konuşa konuşa
muammayı çözme durumuna tam uyuyor.İşleyiş Edgar Allan Poe’nun geleneğini devam
ettiriyor.
İki kişilik dedektiflik macerası burada da var ancak hikayeyi
anlatan Vance’ın yardımcısı asla bir Watson değil .Bu karakter hikayede adeta bir gölge.
Özetle Van
Dine’in kuralları şöyle;
1 - İpuçları
okuyucudan saklanmamalı, okuyucu ile dedektife eşit imkânlar sağlanmalı.
2 - Suçlunun dedektife oynadığı oyunların haricinde okuyuca
akıl karıştırıcı fazladan oyun yapılmamalı.
3 - İşin içine aşk girmemeli. Asıl konu bir suçluyu adalete
teslim etmek olmalı.
4 - Asıl suçlu, dedektif çıkmamalı.
5 - Suçlu, akıl yürütme ile bulunmalı, Tenten'in yaptığı gibi
tesadüfen değil.
6 - Bir dedektif ipuçlarını toplamalı, analiz etmeli ve çözmeli.
7 - Mutlaka bir cinayet olmalı, 300 sayfada cinayetten az bir
şey anlatmak okuyucunun çabasına saygısızlıktır.
8 - Suçlar doğal yoldan çözülmeli. Fal baktırmak, ruh
çağırmak, kristal küre döndürmek gibi paranormal yöntemler sayılmıyor.
9 - Kahraman sadece bir
dedektif olmalı, birden çok dedektif, okuyucuya haksızlık ve 1. ile 2. maddeye
ihanettir.
10 - Suçlu, hikâyede önemi olan biri olmalı, okuyucu
tarafından tanınmalıdır.
11 - Katil, uşak çıkmamalıdır. Bu en çaresiz yazarların
yöntemidir.
12 - Kaç suç işlenirse işlensin, tek bir suçlu olmalıdır.
13 - Gizli örgütlerin ve mafyanın dedektif öykülerinde yeri
yoktur.
14 - Suç ve araştırma, bilim-kurgu sınırlarına girmemeli,
mantıklı olmalıdır.
15 - Gerçekler hep göz önünde olmalıdır. Okuyucu kitabı bir
kere daha okursa, finalden önce de her şeyin yerli yerine oturduğunu
görebilmelidir.
16 - Bir polisiye uzun betimlemelere, edebi karakter
çalışmalarına yer vermemelidir. Bunlar heyecanı düşüren etkenlerdir.
17 - Profesyonel bir suçlu, suçluluk hissi duymaz, polisiye
romanlardaki suçlular da duymamalıdır.
18 - Polisiye romandaki suç asla kaza veya intihar
çıkmamalıdır. Okuyucunun kalbini kırmamak için suçun dahiyane şekilde önceden
planlanmasına özen gösterilmelidir.
19 - Suçun arkasındaki sebepler kişisel olmalıdır,
uluslararası komplolar ya da sadece para sebebiyle işlenen suçlar ucuz
numaralardır.
20 - Aşağıda sayılacak durumlar ve objeler, kendine saygısı
olan bir yazar tarafından asla kullanılmamalıdır. O kadar çok kullanılmışlardır
ki, türün sevenlerine çok aşinadırlar, yazarın orijinalliğine büyük zarar
verirler:
a) Suç mahallinde bırakılan sigaranın markası ile suçluyu
tanımak.
b) Suçluyu korkutmak için kullanılan sahte ruh çağırma
seansları.
c)Parmak izleri.
d) Suçluya havlamayan ve içeriden biri olduğunu ortaya
çıkaran köpek.
e) Suçlu zannedilen kişinin, şeytanî ikizinin suçlu çıkması.
f) Bayıltıcı şırınga.
Elbet başta
Agatha Christie bu kuralları hiçe saymış ve kendi yöntemini uygulamış:)