Ben, Ninem,İliko ve İlarion ; Dunbadze'den okuduğum ilk kitaptı. 1928 Tiflis doğumlu Nodar Dumbadze’nin otobiyografik unsurlar taşıyan romanı ninesi tarafından büyütülen Ziriko’nun hikayesi.
Yazarın babası Vladimer Dumbadze, Gürcistan
Komünist Partisi sekreteriyken 1937
yılında büyük temizlik sırasında tutuklanıp kurşuna dizilir ; annesi ise
sürgüne gönderilir. Nodar Dumbadze ise, Zenobani köyüne, ninesinin
yanına gelmek zorunda kalır.
Hikaye bana geçtiği atmosfer bakımından biraz
Çevengur'u anımsatsa da okuması daha kolaydı. Dili ve anlatımı rahat ,mizahı
kuvvetli bir tarzı var yazarın.İlk sayfadan kapılıyorsunuz
Yaşadığı zorluklarla alay edecek kadar güçlü
insanlar,arkadaşlıklar ,unuttuğumuz dostluk duygusu,küçük küçük hikayelerdeki
saflık ve sevgi,ilk aşk. Sempati duymamanız imkansız. Gözümün önüne hep geçen
yıl kaybettiğim babaannem geldi.
Komünist bürokrasi ile inceden dalga geçerken politikayı, sistem
eleştirisini kimsenin gözüne sokmadan sıradan insanların gündelik yaşadığı
ironilerle vermesi,Iliko ve Illorion un şakaları ama Zirikoya olan sevgileri
hepsi çok güzeldi. Gürcü şarapları bu arada efsanedir. Henüz okumadıysanız Dumbadze'nin bu kitabını mutlaka listenize alın.
O zaman listeme alayım. Başınız sağolsun. Babaannenizin mekanı cennet olsun. Kaleminize sağlık. Sevgiler...
YanıtlaSilUmarım beğenirsiniz :) Çok teşekkür ederim. Sevgiler
Sil